| Evet ve küçücük bir ses çıkarırsan beni evden atar. | Open Subtitles | أجل.. و إذا أحدثت ضجّة مهما كانت صغيرة فستقوم بطردي |
| Bir ot parçasını başparmaklarımın arasına koyup üfleyerek nasıl ses çıkarabileceğimi göstermiştin. | Open Subtitles | أنت شوّفتَني كيف لوَضْع ورقة عشب في الوسط أصابع إبهامي وضربتي عليه للعَمَل ضجّة. |
| Eğer oraya gidince çok fazla gürültü yaparsak ses dalgaları duvardan geçip diğer taraftaki sensörlere ulaşır. | Open Subtitles | حال وصولنا إلى هناك، إن أحدثنا ضجّة كبيرة فستنتقل الموجات الصوتيّة عبر الجدار وتلتقطها المجسّات في الجانب الآخر |
| Bu gürültü patırtı içinde kayboluyorlar... ve çok yakında kendi düşüncelerimizi bile duyamayacağız. | Open Subtitles | والتي إن اختلطت ستحدث ضجّة كبيرة لدرجة أننا لن نعود قادرين على سماع ما نقوله |
| Ama gürültülü değil. Biliyorsunuz, alkış sesi, onu tahrik ediyor. | Open Subtitles | كن دون ضجّة لأنها كانت تثيره في الماضي |
| Annene tahammül edemiyorum. yaygara koparttırtma şimdi ona. | Open Subtitles | لم أعد أطق صبراً، لا تدعيها تسبب أيّ ضجّة |
| Birkaç çatapat için yaptıkları tantanaya bak. | Open Subtitles | يصنعون ضجّة من أجل بعض الألعاب النارية. |
| Geçen sene boş evlerden çıkan cesetler. Çok ses getirmişti o haber. | Open Subtitles | . ماذا عن الجثث المنتشلة العام الماضي أحدثت ضجّة واسعة |
| Dükkânı gözetlemeye gittiğimde içeriden gelen bir ses duydum. Arka kapı açıktı ve ben de içeri girdim. | Open Subtitles | كنتُ أراقب المحل عندما سمعتُ ضجّة في الداخل، كان الباب الخلفي مفتوحاً، دخلتُ حينها |
| İlk olarak Kuzey'den gelen, kasırgaya benzer bir ses duydular. | Open Subtitles | أوّل ما سمعوه هو ضجّة كأنّها إعصار قد حلّ بهم من الشّمال |
| Erkek arkadasim ve ben sey yapiyorduk... oralarda bir ses duyduk, kontrol etmeye gitti, ama-- bu, 10 dk. kadar onceydi. | Open Subtitles | بالتأكيد أنا و صديقى كنا على وشك اعداد شئّ... و ثمّ سمعنا ضجّة هناك لذلك ذهب ليتفقد الموضوع إلاّ أنّ.. |
| 10 desibelin üzerinde ses çıkarmamalıyız. | Open Subtitles | لا يمكننا إحداث ضجّة تفوق 10 ديسبل |
| 10 desibeli geçecek bir ses çıkarmamalıyız. | Open Subtitles | لا يمكننا إحداث ضجّة تفوق 10 ديسبل |
| -Hayır. -Evet, horluyorsun. Şöyle bir ses çıkarıyorsun.. | Open Subtitles | بلى,أنت كذلك,لديك ضجّة التشخير تلك |
| Küçük bir firmayız biz. ses getirmesi lâzım. | Open Subtitles | نحن شركة صغيرة، نحتاج لأن نحدث ضجّة |
| Sesler yükseldiğine göre, biz de biraz gürültü yapabilirdik. | Open Subtitles | بما أنّ الأصوات عالية يمكننا أن نصدر ضجّة |
| Ama bu kadar çok gürültü yapacaklarını bilmiyordum. | Open Subtitles | لم يكن لدّى أدنى فكرة أنهم سيسببون ضجّة هكذا. |
| Çok gürültülü orası. | Open Subtitles | -هنالك ضجّة خلفيّة كبيرة |
| Ya kan banyosu çıkacak ya da yok olmanızı bekleyeceğiz ve yaygara kopmadan her şeyi alacağız. | Open Subtitles | إنّه إما أن يكون حمام دم، أو أننا سننتظر أن تفرغوا ونأخذ كلّ شيء دون إحداث أي ضجّة. |
| Birkaç çatapat için yaptıkları tantanaya bak. | Open Subtitles | يصنعون ضجّة من أجل بعض الألعاب النارية. |
| - Binbaşı, olay çıkarma. | Open Subtitles | أيّها الرائد، لا تحدث ضجّة لا ترغمني على إحداث واحدة |