| Kadın kocasına karşı tanıklık edemezdi. | Open Subtitles | وأن الزوجة لا تستطيع أن تشهد ضد زوجها وأي محامي جيد سيهزم |
| Bir eşin, kocasına karşı tanıklık etmemesi gerekir, | Open Subtitles | الزوجة لا يجب عليها أن تشهد ضد زوجها ، لكن أمه نعم |
| Bir eşin, kocasına karşı tanıklık etmemesi gerekir, | Open Subtitles | الزوجة ليست مضطرة للشهادة ضد زوجها |
| Eş, Kocası aleyhinde ifade vermeye zorlanamaz. | Open Subtitles | لا يمكن إكراه الزوجة على الشهادة ضد زوجها |
| Sharon Holmes'ten Kocası aleyhinde tanıklık yapması istenmedi. | Open Subtitles | لم يطلب من شارون هولمز الشهادة ضد زوجها |
| Kocası aleyhinde yerleştirdiğin delil anlaşılırsa seni korumamızın hiçbir yolu olmaz. | Open Subtitles | "لو ظهرت الأدلة التي قمت بدسها ضد زوجها..." "لن تستطيع حمايتك بأيّ طريقة." |
| Diğer taraftan, bir eş,hiç bir zaman kocası aleyhine tanıklık yapamaz. | Open Subtitles | على الجانب الآخر لن تفعل الزوجة ذلك و لا يمكنها الشهادة ضد زوجها |
| kocasına karşı aile içi şiddet nedeniyle şikayette bulunulmuş. | Open Subtitles | بلاغ بالإعتداء المنزلي ضد زوجها |
| "Bir eş kocasına karşı tanıklık etmeye zorlanamaz." | Open Subtitles | "لا يُمكن للزوجة أنْ تُجبر على الشهادة ضد زوجها". |
| Bayan Roberts'a kocasına karşı kin beslemediğimizi söylemeye geldik. | Open Subtitles | لقد أتينا للسيدة (روبرتس) لنخبرها أننا لا نحمل أي حقد ضد زوجها. |
| Braverman'ın karısı, kocasına karşı baş tanık olmak istemiş. | Open Subtitles | كان من المقرر لزوجة (برافرمان) أن تكون شاهد أساسي ضد زوجها |
| - Ne? Madeline, 1,5 yıl önce eski kocasına karşı uzaklaştırma emri çıkartmış. Onu ölümle tehdit etmiş. | Open Subtitles | {\pos(192,170)} إستخرجت (ماديلاين) أمر بعدم الإقتراب ضد زوجها السابق قبل عام ونصف، لقد هدد بقتلها. |
| Kocası aleyhinde yerleştirdiğin delil anlaşılırsa seni korumamızın hiçbir yolu olmaz. | Open Subtitles | "لو ظهرت الأدلة التي قمت بدسها ضد زوجها..." "لن تستطيع حمايتك بأيّ طريقة." |
| Karısı, kocası aleyhine tanıklık yapması için zorlanamaz. | Open Subtitles | لا تقلقي، لا يمكن إجبار الزوجة على الإدلاء بشهادة ضد زوجها |