| Kafasının arkasına sert darbe almış, 4-5 kez. | Open Subtitles | ضربة قوية مباشرة في مؤخرة الرّأس 4 أو 5 |
| "Önemli olan ne kadar sert vurduğun değil, ne kadar sert darbe alırsan al hâlâ ilerlemeye devam edebilmen." | Open Subtitles | "لا يتعلق الأمر بقوة الضربة التي يمكنك أن تتلقاها، بل كم يمكنك الاستمرار بالتقدم بعد ضربة قوية." |
| Oldukça sert darbe aldın. | Open Subtitles | لقد تلقيتِ ضربة قوية جداً |
| Duyduk duymadık demeyin majesteleri bugün büyük bir gürültüyle uykusundan uyandırıldı. | Open Subtitles | أستعدو, صاحب الجلالة أستيقظ اليوم من قيلولته بسبب صوت ضربة قوية. |
| Duyduk duymadık demeyin majesteleri bugün büyük bir gürültüyle uykusundan uyandırıldı. | Open Subtitles | أستعدو, صاحب الجلالة أستيقظ اليوم من قيلولته بسبب صوت ضربة قوية. |
| Yara izlerine bakılacak olursa küt darbe travması sonucu olabilir. | Open Subtitles | وفقاً لهذه الجروح أظن أنها ضربة قوية |
| Şu tesadüfe bak ki, Max ölüm nedeninin küt darbe travması olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وللمفاجأة، قال (ماكس) إن سبب الوفاة كان ضربة قوية ما معني ذلك؟ |
| Epey sert darbe almış. Denise bir baksın. | Open Subtitles | تلقى ضربة قوية جدًّا، يجب أن تفحصه (دينيس). |
| Kral ve ülken için büyük bir iş yüklenmek için çok ender bir fırsat geldi ayağında. | Open Subtitles | هذه فرصة نادرة لكِ لتوجهِ ضربة قوية لأجل الملك والبلد |
| Ama insanlar çıktıklarını fark ederse Ae Jung için daha büyük bir darbe olacak. | Open Subtitles | و لكن إذا اكتشف أحدهم الأمر آي جونج ستعاني من ضربة قوية |
| Ölümünden haftalar önce büyük bir acıya maruz kalmış. | Open Subtitles | عانى هذا الصبي ضربة قوية في الأسابيع التي سبقت وفاته. |
| Kral ve ülken için büyük bir iş yüklenmek için çok ender bir fırsat geldi ayağında. | Open Subtitles | هذه فرصة نادرة لكِ لتوجهِ ضربة قوية لأجل الملك والبلد |