| Bu step dansı yapmıyorken ve şahane bir aşçı iken. | Open Subtitles | , حيث كونها ليست راقصة النقر . لكنها طاهية بارعة |
| Sırf sen istiyorsun diye gün boyu aşçı, kahya ve hizmetçi.. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تتوقع مني أن أكون طاهية ومدبرة منزل أثناء النهار |
| Makarna sosu fıçısından çıkan striptizci bir şef olsa iyi olur. | Open Subtitles | يستحسن أن تكون طاهية متعرية تخرج فجأة من حاوية خل المعكرونة |
| Ben dünyaca ünlü biri tarafından verilecek yemek yapma derslerinden bahsediyorum. | Open Subtitles | انا اتحدث عن صف لمهارات الطهو ستقدمه طاهية من الدرجة الاولى |
| Marguerita çok iyi bir aşçıdır. Mısır ekmeği yapar. | Open Subtitles | إن " مارجريتا " طاهية ممتازة لقد صنعت خبز الذرة هذا |
| Usta sensin. Burada olmaktan mutluyum. Yetenekli bir aşçısın. | Open Subtitles | أنت المعلمة ، أنا سعيدة بالتواجد هنا أنت طاهية بارعة |
| Tuvalet tasını boşaltır, belki yemeğini pişirirsin. O kadar iyi bir aşçı bile değilsin. | Open Subtitles | لتنظيف مقعد المرحاض والطهي لها حتى لستِ طاهية ماهره |
| Harika bir aşçı olmaya başladı. Yani her şeyimle o ilgileniyor. | Open Subtitles | لقد أصبحت طاهية بارعة لذا ستقوم بكل شيء لي |
| Umarım açsındır. Mükemmel bir akşam yemeği yapacağım. aşçı gibi oldum. | Open Subtitles | آمل أنك جائع ، سأقوم بإعداد عشاء خرافي من أجلنا لقد أصبحت طاهية جيدة |
| Bir aşçı olarak, açları ve fakirleri doyurarak Tanrı'ya hizmet ediyorum. | Open Subtitles | بصفتي طاهية ، أخدم السماء بإطعام الجوعى والفقراء |
| Bu herif senin bir aşçı mı yoksa besteci mi karar veremiyor: | Open Subtitles | هذا الرجل لا يستطيع أن يقرر إذا ما كنتِ طاهية أم مؤلفة موسيقى |
| Biliyor musun şahsen ben artık şef olmadığına memnunum. | Open Subtitles | تعلمين بصراحة أنا ممتنة أنك لم تعودي طاهية بعد الآن |
| "bir kadın, mutfakta bir şef, evde bir temizlikçi ve yatakta bir fahişe olmalı" derdi. | Open Subtitles | أن السيّدة يجب أن تكون طاهية في المطبخ، خادمة في غرفة المعيشة وعاهرة في غرفة النوم. |
| Biraz yaktım galiba. yemek işini hiç beceremedim zaten. | Open Subtitles | أعتقد أنني أحرق الأكل قليلا لم أكن طاهية جيدة |
| Bir şey daha. Annen kadar güzel yemek yapıyorsun. | Open Subtitles | هناك شيء أكيد ، أنك طاهية جيدة كما كانت أمك |
| Karım iyi bir aşçıdır. Bizimle akşam yemeği yersin. | Open Subtitles | زوجتي طاهية ماهرة,تناول العشاء معنا |
| Bunu kutlamalıyız. Benim Vicki'm çok iyi bir aşçıdır. | Open Subtitles | سوف نحتفل إن زوجتي فيكي طاهية ماهرة |
| İyi bir aşçısın. Keneotu tohumundan "risin" yapmak... - ...zor olmasa gerek. | Open Subtitles | أنتِ طاهية بارعة، إعداد سم الرايسين من بذور الخردل لن يكون صعباً، أليس كذلك؟ |
| Bu kızın ramen şefi olmak için eğtim aldığına inanabiliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تصدقون أن هذه الفتاة تتدرب لتصبح طاهية رامن؟ |
| O kadar iyi bir kadındı ve o kadar iyi bir aşçıydı ki... onu kaybetmek istemedik. | Open Subtitles | .... وكانت أمرأة لطيفة جداً كما كانت طاهية جيدة .... |
| Artık aşçılık yapmana gerek yok. | Open Subtitles | حسناً ، لست مضطرة لتكوني طاهية أطعمة مقليّة بعد الآن |
| Hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm, ama adım Claudia, özel aşçıyım. | Open Subtitles | حسنا آسفة أنني أخيب أملك اسمي كلوديا وانا طاهية شخصية |
| Altı üstü, Wilmington'da üç yıldızlı bir lokantanın şefiyim. | Open Subtitles | إنني طاهية في مطعم ثلاث نجوم |
| Long lsland'daki en iyi ahçıydı annen. | Open Subtitles | كانت أفضل طاهية في لونق ايلاند |
| Belki de veteriner olmalıyım. Ya da ahçı | Open Subtitles | ربما أصبح طبيبة بيطرية أو طاهية |
| Hey. Ben işletmeci değilim. Ben sadece şefim. | Open Subtitles | أنا لست نادلة, إنما طاهية |
| Bree'nin mükemmel ev kadını olması. Ben güzel olandım. | Open Subtitles | و(بري) طاهية ممتازة وأنا الجميلة |