| Görünüşe göre masamız cinsiyet de değiştirebiliyor. | TED | يبدو ان طاولتنا يمكنها التحويل بين الجنسين أيضا. |
| Çünkü günün sonunda, yine tamamen dolu bir masamız olacak. | Open Subtitles | لأنه بحلول نهايه اليوم ستكون طاولتنا ممتلئه مجددا |
| Sen de onu bizim masamıza, getir saçını, elbiseni yaptır. | Open Subtitles | تحضريه إلى طاولتنا ، تجعليه يزين لك شعرك وثيابك |
| Özür dilerim,arkadaşım ve ben acaba masamıza katılmak ister misiniz diye merak etmiştik. | Open Subtitles | معذرة أنا وصديقي كنا نتسائل إن كنتما تودّان الإنضمام إلى طاولتنا |
| masamızı kontrol edeyim. Bana içki alır mısın? | Open Subtitles | سوف أتحقق من طاولتنا أتريدين إحضار شراب؟ |
| Sadece masamızda o kadar zaman geçirdi ki hesabın yarısını o ödemeliydi. | Open Subtitles | لقد امضى الكثير من الوقت على طاولتنا كان يجب ان يقاسمني الفاتورة |
| Garsona bakıyorum, garson hesabı elinde adeta sallarcasına masamızın yanında duruyor yani, masada, çeki... çeki gösterir gibi duruyor sanki. | Open Subtitles | ونظرت إلى النادل، النادل كان يقف بجانب طاولتنا ويهز الحساب على الطاولة، كان يشير على الحساب |
| Geleneksel İki Kişilik Yalnız Kalpler masamız. | Open Subtitles | طاولتنا السنوية لفردين من القلوب الوحيدة |
| O bizim masamız, o bizim masamız, o bizim masamız o bizim masamız. | Open Subtitles | هذه طاولتنا, هذه طاولتنا هذه طاولتنا هذه طاولتنا |
| - Bizim masamız bu sanırım. - Çok şıkmış. Şu bara bakın hele. | Open Subtitles | .أظن أن هذه طاولتنا .رائع، أنظروا لتلك الحانة |
| masamız nihayet hazır kızlar. | Open Subtitles | لقد جهزت طاولتنا أخيرًا يا فتيات. |
| Özür dilerim,arkadaşım ve ben acaba masamıza katılmak ister misiniz diye merak etmiştik. | Open Subtitles | معذرة أنا وصديقي كنا نتسائل إن كنتما تودّان الإنضمام إلى طاولتنا |
| O kadın, oğlunun anneme çarptığını bilmesine rağmen gelip masamıza oturdu, bizimle tatile çıktı. | Open Subtitles | تلك المرآة جلست على طاولتنا أمضت الأعياد معنا وكل هذا الوقت كانت تعرف أن ابنها دهس والدتي |
| Bu ikisini üniversiteden tanıyorum ve seni de masamıza oturduğun için tanıyorum. | Open Subtitles | حسنا هاتان اعرفهما من الجامعة و انت من الجلوس بشكل عشوائي على طاولتنا |
| Durun ben Horace'e arayıp söyleyeyim de masamızı hazır etsin. | Open Subtitles | أخبركم ماذا , دعوني أتصل بهوراس وأخبره أن يجعل طاولتنا جاهزة |
| masamızı isteyen insanların kötü bakışları anlaşıldı. | Open Subtitles | ذلك يفسّر النظرات البغيضة التي تلقيناها من الناس الذين أرادوا طاولتنا. |
| - Akşam yemeğine kadar masamızı tutarlar mı? | Open Subtitles | ـ هل سيمددون حجز طاولتنا حتى العشاء ؟ |
| Uzun bir aradan sonra kendisini tekrardan masamızda gördüğümüz için mutluyuz. | Open Subtitles | ممتنين له على عودته لنا على طاولتنا بعد فترة من الزمن |
| Bizi değişik kültürlerden insanlarla dolu bir masada görmedikçe tatmin olmayacaktır. | Open Subtitles | لا يمكن لأي شيء أن يرضيَ ذلك الرجل حتى لو تشاركنا طاولتنا مع غرباء من مختلف بقاع العالم |
| Bizim masaya gelene kadar, tepside hala su varsa onun ismini söylerim. | Open Subtitles | إذا ما زالَ هناك زجاج ..ماء علىتلك الصينيةِ. في الوقت الذي يَصِلُ إلى طاولتنا فسأخبرك اسمَها. |
| Yuvarlak masa'yı geri almak için Camelot'a gidelim. | Open Subtitles | ذهابنا الى كاميلوت لنسترد طاولتنا المستديره |
| Waverly Inn'de en sevdiğimiz masayı bize ayırttı. | Open Subtitles | لقد انهيت المكالمة للتو مع "قريديون" وحجز لنا طاولتنا المفضلة في "ويفرلي إن" |