| Kötü olmak doğamızda var. | TED | وبالتالي داخل أعماقنا طبيعتنا تعدُ بالفعل شريرة. |
| Mesele duygular değil. Bu bizim doğamızda yok. | Open Subtitles | العاطفة لا دخل لها بشيء، هذه ليست طبيعتنا |
| Eğer işler normale dönecekse o zaman normal davranmaya başlamalıyız. | Open Subtitles | لو أنّ الأمور ستعود لطبيعتها فعلينا أن نتصرف على طبيعتنا |
| Başta biyojenik doğamız -- nörofizyolojimiz -- var. | TED | أولًا طبيعتنا الأحيائية علم وظائف الأعصاب خاصتنا |
| Sen ve ben ne zamandır kendimiz değiliz, bilmiyorum. | Open Subtitles | ولا أعرف متى توقفنا على أن نكون على طبيعتنا |
| Tüm dünyaya seslenmeye çalışıyoruz. Bölgemizi, doğamızı korumalıyız. | TED | ونحاول أن نصرخ للعالم بأننا نحتاج لحماية منطقتنا، طبيعتنا. |
| Tam aynı olmayabiliriz ama hepimiz doğal yeteneklerimizi kullanmalıyız. | Open Subtitles | حسنا، ربما نحن لسنا متشابهين تماما ولكن علينا جميعا أن استغلال طبيعتنا المواهب |
| Tüm ruhlar arasındaki bu bağla, doğamıza geri dönüyordum. | Open Subtitles | يربط كل الأرواح التي نحن نعبرها إلى طبيعتنا الحقيقية. |
| Bir insanın bir başkasını öldürdüğünü gördüklerinde çok şaşırırlar, ama aslında bu doğamızda var. | Open Subtitles | لقد كانوا مُندهشين لإن أحداً منهم كان يقتل الأخر ولكن هذا في طبيعتنا |
| İster topraktan olsun ister metalden,kendi canavarlarımızı yaratmamız bizim doğamızda var. | Open Subtitles | سواء كان من طين أو معدن, انها طبيعتنا أن نخلق وحوشنا بأيدينا. |
| Hepimiz hayvanız. Öldürmek doğamızda var. Temel ve basit bir şey. | Open Subtitles | نحن حيوانات ، القتل في طبيعتنا أساسي ، هكذا ببساطة |
| Bizden beklediğin şey, herşeyi unutup normale dönüp aptal birer avukat olmamız... | Open Subtitles | ولكن الفكرة التي نحن طرحناها لـ نعود إلى طبيعتنا ونصبح محاميين اغبياء |
| - ...tekrar normale dönmemizi istiyorum. | Open Subtitles | . اريد ان نكون على طبيعتنا مره اخرى . أجل ، وانا أيضاً |
| Tabii ki, bizim türümüz ve saygın doğamız her zaman başarılı olmaz, değil mi? | Open Subtitles | بالطبع , طيبتنا و طبيعتنا لا تتفقان , صحيح؟ |
| Bence hiç kimsenin hayatı çözülemez ama biz doğamız gereği bunu anlamlandırmaya devam ediyoruz. | Open Subtitles | لا أظن أن حياة شخص ما يمكن أن تُعرف لكن في طبيعتنا أن نظل نحاول إيجاد معنىً لها |
| Yani biz kendimiz olabileceğimiz bir yere gitmeliyiz. | Open Subtitles | نحن يجب علينا الذهاب لمكان يمكن أن نكون على طبيعتنا. |
| - kendimiz olsak yeter. - Aman ha kendimiz olmayalım. kendimiz beş para etmez. | Open Subtitles | ـ كُل ما علينا فعله أن نكون على طبيعتنا ـ دعنا لا نفعل هذا، لأننا فظيعون |
| Bunun farkındayız. Vahşi doğamızı bastırmak için çok şey yaptık. | Open Subtitles | ندرك هذا، وقد عملنا كثيرا لقمع طبيعتنا العنيفة، |
| Genel seçim kargaşasından sonra, normal hayata dönebiliriz. | Open Subtitles | بعد فوضى الانتخابات العامة صار بوسعنا العودة إلى طبيعتنا |
| Sanırım bize doğal gelen neyse o şekilde davranıyoruz. | Open Subtitles | أظننا نفعل ما تفرضه علينا طبيعتنا |
| Açgözlü doğamıza, artık izin verilemezdi.. | Open Subtitles | أنّ طبيعتنا المتقلبة لا يمكن المجازفه بها |
| Burada önemli olan ince nokta ise doğamızın bu farklı iki yönünün farklı mantıklarla işliyor olmalarıdır. | TED | والجزء المخادع، عليَّ أن أقول، فيما يخص جزأي طبيعتنا هو أنهما يعملان تبعا لمنطقين مختلفين. |
| Ne yaptıysak yaptık, çünkü biz buyuz. | Open Subtitles | بتلك الأشياء التي فعلتها، فعلنا ما نريد وهذه طبيعتنا |
| Senle ben, bizi olduğumuz gibi seven kadınlara sahiptik. | Open Subtitles | كان لدينا نساء تحبنا على طبيعتنا حب حقيقي لما نحن عليه و فشلنا معهم |
| Neysek oyuz. | Open Subtitles | لا يمكننا تغيير طبيعتنا |
| İşte biz böyleyiz kardeşim. | Open Subtitles | هذه طبيعتنا ، يا أخي |
| Ve insan doğası hakkında temel bir şeyi anlamayı umuyoruz. | TED | نحن نأمل أن نفهم أمرا جوهريّا حول طبيعتنا البشريّة. |
| - doğamızla mücadele ederiz Chris. | Open Subtitles | - نحنُ نُحاربُ طبيعتنا يا (كريس) |