| Yakışıklı bir beysiniz ama benim tipim değilsiniz çünkü bir erkeksiniz ve-- | Open Subtitles | أنت وسيم جداً، ولكنني لست... أقصد أنك لست من طرازي |
| Sen benim tipim değilsin. | Open Subtitles | أنتِ لستِ طرازي المفضل |
| Hayır, endişelenme, sen tipim değilsin. | Open Subtitles | لا, لا تقلقي. لست من طرازي. |
| - tarzım değil. - Sorun şu ki, araçta, laboratuarda kullandığın eldivenden bulduk. | Open Subtitles | فتلك ليست طرازي المفضل - الأمر هو أننا عثرنا على قفازات بالسيارة - |
| Açıkçası bu Otobüs pek tarzım değil. | Open Subtitles | بأمانة، هذه "الحافلة" ليست من طرازي المفضل |
| Onunla olmasaydım bile benim tipim değilsin. | Open Subtitles | ... وحتى لو لم أكن معه فأنت لست طرازي |
| Onu bana bırak. Tam benim tipim. | Open Subtitles | مررها لي ، أنها طرازي المفضل |
| - Benim tipim değil. | Open Subtitles | -كلا. إنه ليس طرازي |
| - Hoş kızdı, değil mi? - Evet hoş da benim tipim değil. | Open Subtitles | -نعم ، لكنها ليست من طرازي |
| Benim tipim değilsin. | Open Subtitles | لست من طرازي. |
| Hiç benim tarzım değil. | Open Subtitles | إنها ليست من طرازي |
| -Hayır bu benim tarzım değil. | Open Subtitles | -لا... ...هذا العمل السيء ليس من طرازي |
| - Pek benim tarzım değil. | Open Subtitles | ليس حقًا طرازي |