| Neyse,... Eve Hint yemeği getirttik,... ve, biliyorum ki, taşınmak stresli olabiliyor. | Open Subtitles | جلبنا للبيت طعام هندي أعرف أن الارتحال يمكن أن يكون مرهقا |
| Hint yemeği dağıtıyor hatta. İyi bir iş. | Open Subtitles | هي في الحقيقة توصل طعام هندي الآن أنه جيد |
| Tatlıydı, kibardı, sorumluluk sahibiydi, bir işi vardı evime Hint yemekleri gönderdi... hatta ondan ne kadar çok Hint yemeği istediğimi farketmeden bile önce gönderirdi. | Open Subtitles | لطيف وقد المسؤوليه ولديه وظيفه يأتي لي بطعام هندي الى المنزل قبل أن أعلم أني سأشتهي طعام هندي |
| Birkaç ay öncesine kadar Hint yemeği tatmamıştım. | Open Subtitles | تعلم، لم أتناول طعام هندي إلاّ منذ بضعة شهور مضت |
| Kesin bağırmayı, Hint yemeği olduğunu sanmıştım. | Open Subtitles | توقفوا عن الضحك اعتقدت أنه طعام هندي |
| Yediğim en iyi Hint yemeği. | Open Subtitles | أفضل طعام هندي تذوقته. |
| Sanırım canım Hint yemeği çekiyor. | Open Subtitles | اعتقد اني اريد طعام هندي |
| Hint yemeği yerkenki gibi. | Open Subtitles | سأكون كأني أأكل طعام هندي. |
| - Yemek için Hint yemeği aldım. - Kahramanım. | Open Subtitles | أحضرت طعام هندي للعشاء - أنت بطلي - |
| Bu akşam Hint yemeği söyleyelim. | Open Subtitles | لنطلب طعام هندي الليلة. |
| Hint yemeği yerken bize katılmıştın. | Open Subtitles | لقد تناولت معنا طعام هندي |
| Hint yemeği. | Open Subtitles | طعام هندي |
| Hint yemeği. | Open Subtitles | .طعام هندي |
| Hint yemeği bu. | Open Subtitles | إنه طعام هندي |