| kızarıklık, kızarıklık değilmiş. Derisinin içine doğru kanıyor. Purpura. | Open Subtitles | لم يكن الطفح الجلدي طفحاً إنه نزيف تحت الجلد، إنه داء الفرفيز |
| Şarabın sende kızarıklık yaptığını sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أن النبيذ يسبّب لك طفحاً جلدياً |
| Yani bir yerinde kızarıklık olmalı. | Open Subtitles | مما يعني أنّ لديكِ طفحاً بمكانٍ ما |
| Lyme hastalarının %40'ında kızarıklık oluşmaz ve tutunma izi kolayca gözden kaçabilir. | Open Subtitles | لا يظهر طفحاً في 40% من مرضى (لايم) ومن السهل إغفال اللدغات |
| Hastalık değil bu, kalıtsal bir şey! | Open Subtitles | هذا ليس طفحاً جلدياً إنه وحمة |
| belki kızarıklık bile değil. | Open Subtitles | وربّما ليس طفحاً أصلاً |
| kızarıklık var. | Open Subtitles | لأنّ لديكِ طفحاً |
| Hastalık değil bu, kalıtsal bir şey! | Open Subtitles | ليست طفحاً! إنّها ندبة ولادة! |