| Anlıyorum Bebeklerini de çok sevdim, ama burası bebeklere göre değil. | Open Subtitles | أعني، أجل، إني أحب طفلتهما لكن هذا ليس مكانٍ مُناسب للطفلة. |
| Turk ve Carla Bebeklerini evlerine götürmüştü. | Open Subtitles | تورك) و(كارلا) عادا للمنزل) مع طفلتهما الجديدة |
| Bebeklerini de görmelisin. | Open Subtitles | عليكِ أن تري طفلتهما |
| Biliyor musun, kendime, böyle bir pislikte çocuklarını bıraktıkları için, bunu hakkettiklerini söyledim. | Open Subtitles | اعتدت القول لنفسي بأنهما استحقا ذلك لترك طفلتهما بكل تلك القذاره |
| Eğer ailenden kemik iliği almazsan diğer çocuklarını öldürmüş olacaksın. | Open Subtitles | إن لم تقبلي بنقي والديكِ... فستقتلين طفلتهما الأخرى |
| çocuklarını alacak ve kraliyetten firar ederek kendilerine yeni bir hayat kuracaklardı. | Open Subtitles | "سوف يأخذا طفلتهما ويهربا من المملكة لكي يَبْدآنِ حياة خاصة بهما". |
| Bebeklerini göstermek için gelmişler. | Open Subtitles | عرجا ليرياني طفلتهما الجديده |
| O da Bebeklerini kaçırıp, Küba'ya götürerek karşılık verdi. | Open Subtitles | وكان ردُّه أن اختطف طفلتهما وأخذها إلى (كوبا). |
| Bazı arkadaşlarım çocuklarını kaybetti. | Open Subtitles | فقد صديقان لي طفلتهما |