| çocukluğumuzu geçirdiğimiz eve gidiyorum bazen her şeyin garip ve yakın olduğu o yere ve kendimi rüyadaymış gibi hissediyorum ve çok önemli bir şeyler olacakmış gibi. | Open Subtitles | ـ أحيانا ما أتساءل عن فترة طفولتنا بالمنزل حيث كان كل هذا غريبا لكنه مألوف ويبدو لي الأمر كما لو كان حلما | 
| Bütün çocukluğumuzu annemiz olmadan... . ..bütün gece ağlayarak... . ..bir perinin gelmesini bekleyerek geçirdik. | Open Subtitles | و طفولتنا مرت عابرة بهذه الطريقة البكاء لعودة ام لن تأتي طوال الليل او انتظار جنية طيبة لتأتي لنا | 
| çocukluğumuzdan kalmalar. Dinlemek ister misin? | Open Subtitles | إنها من أيام طفولتنا هل تريد أن تستمع لواحد ؟ | 
| Çocukluğumuz hakında dediğinde biraz tedirgin olduğumu itiraf ediyorum. | Open Subtitles | و لكنني اعترف عندما أخبرتني أنها عن طفولتنا أحسست | 
| Pekala, hepimizin büyüyünce onun gibi olmak istediği bir çocukluk kahramanı vardır. | TED | كلنا كان لدينا أبطال في طفولتنا وددنا أن نصبح مثلهم تمامًا، أليس كذلك ؟ | 
| Çocukken hatırlar mısın, ideal kocalarımız hakkında hayal kurardık. | Open Subtitles | تذكرين أثناء طفولتنا كنّا نحلم بالزوج المثالي؟ | 
| Çok seviyordu, çünkü çocukluğumuza hiç benzemiyordu. | Open Subtitles | تحبها لانها ليس بها شيء من طفولتنا | 
| çocukluğumuzda saklambaç oynuyorduk ve Girja buraya saklanmaya geldi. | Open Subtitles | في طفولتنا عندما كنا نلعب الغميضة وجارجا ذهبت هناك الإختباء | 
| Kız kardeşlerim ve benim için çocukluğumuzun en soğuk kışıydı. | Open Subtitles | أتذكر أنا واخواتي ذلك الشتاء كأبرد شتاء في طفولتنا | 
| Ayrıca çocukluğumuzu cehenneme çevirmiş lanet olası pedofil bir dayımız da yok, olanlar senin hatan, suçu başkasına atmaya çalışma. | Open Subtitles | ولميكنلدينا.. عمّ لعين شاذّ جنسياً جعل من طفولتنا جحيم مما أدي إلى كل التفاهات التى فعلتيها | 
| Biryerde şunu okumuştum hayatımızın büyük bir kısmını çocukluğumuzu yeniden yaratmaya çalışarak geçirirmişiz. | Open Subtitles | قرأت في مكان ما بأننا نصرف أغلب حياتنا نحاول إعادة طفولتنا | 
| Tıpkı çocukluğumuzdan beri inanmaya zorlandığımız şey gibi... | Open Subtitles | وكانه مشروط علينا من طفولتنا أن نؤمن بشيء | 
| Ve saatlerce konuştuk. çocukluğumuzdan, sanattan, müzikten ve Eflatun'un Mağara Alegorisi'nden bahsettik. Bu mağara neymiş? | Open Subtitles | تحدثنا و تحدثنا عن طفولتنا, الفن, و الموسيقى لقد خرجنا خمس مرات و كل ما احصل عليه هو القهوة ما خطبها؟ | 
| Hesap ödemekten, kapıları açmaktan, duygularımızdan ve çocukluğumuzdan bahsetmekten yoruldum. | Open Subtitles | لقد سئمت من فتح الابواب و التحدث عن مشاعرنا و طفولتنا | 
| Çocukluğumuz hakında dediğinde biraz tedirgin olduğumu itiraf ediyorum. | Open Subtitles | و لكنني اعترف عندما أخبرتني أنها عن طفولتنا أحسست | 
| Boktan Çocukluğumuz her ilişkinde kendini gösteriyor. | Open Subtitles | طفولتنا المقيتة لعبت دورًا في كلّ علاقةٍ مررتِ بها. | 
| Eğer çocukluk günlerimize dönersek... sanırım o zamanlar bu salondaki çoğumuz adaletin otomatik olarak geldiğini sanırdık. | Open Subtitles | بالعودة إلى طفولتنا أعتقد أن معظم من في هذه القاعة يعتقد أن العدالة تأتى تلقائيا | 
| Anne, bütün çocukluk eşyalarımız orada duruyor. | Open Subtitles | ، يا أمي يوجد بالأعلى جميع أغراض طفولتنا | 
| Kardeş gibiydik, Çocukken beraberdik. Beraber büyüdük. | Open Subtitles | كنا كأخوين، كنا في طفولتنا معاً، نشأنا معاً | 
| Çocukken balık tuttuğumuz göldeydim. | Open Subtitles | كنت عند مصيدة السمك القديمة منذ أيام طفولتنا | 
| Çocuklar bizi kendi çocukluğumuza götürür. | Open Subtitles | إن الأطفال ينقلوننا إلى طفولتنا. | 
| çocukluğumuzda tanık olduğumuz örüntüleri, bilinçsizce tekrarlarız. | Open Subtitles | ..نحن بدون وعي منا نعيد أنماطاً شهدناها في طفولتنا | 
| Kızkardeşlerim ve benim için çocukluğumuzun en soğuk kışıydı . | Open Subtitles | كأبرد شتاء في طفولتنا وكان قد أصاب عائلتنا فقر مؤقت منذ سنوات | 
| Tıpkı küçükken erkekleri veya bizi ne kadar kızdırdıklarını düşünmediğimiz zamanlardaki gibi. | Open Subtitles | كما في طفولتنا قبل أن نهتمّ بالفتيان و كم كانوا يجعلوننا نغضب. | 
| çocukluğumuzla alakalı her şeyi unutmak için çok çalıştım. | Open Subtitles | عملت بجد لأحاول أن أنسى كل شي حيال طفولتنا |