| - Eğer Boşanman mahkemede karara bağlanırsa, bu durum, mülkiyetin sana tahsis edildiğini gösterir. | Open Subtitles | إن تم طلاقك في المحاكمه يظهر أنك مسؤول عن الملكيه |
| Evde kalıp, Boşanma davasının sonuç mektuplarının içinde yuvarlanacak mıydın? | Open Subtitles | تبقين في المنزل تنتحبين لان اوراق طلاقك النهائية قد وصلتك |
| Boşanmanız nasıI gidiyor? | Open Subtitles | ماذا عن طلاقك ؟ هل تحب أن تتكهن كيف ستجرى الأمر؟ |
| Basit kuralları uygula boşanmanı zorlaştıracağına biraz ara ver ve savaş. | Open Subtitles | اتبع فقط القليل من القواعد الأساسية.. للتخفيف من حدة طلاقك.. عن طريق كسر دورة الصراع.. |
| Sanırım bu Boşanmandan ve zaten yapmış olduğun diğer hatalarından kaynaklanıyor. | Open Subtitles | أعتقد انه بسبب طلاقك والأخطاء التي فعلتها |
| Siz Boşanalı 15 yıl oldu. | Open Subtitles | يا أمي لقد مضى على طلاقك خمسة عشرة عاماً |
| Berchem, muhtemelen boşanmana bu tür yorumların sebep olmuştur. | Open Subtitles | بيرشيم , من المحتمل ان تعليقات مثل هذه تسببت في طلاقك |
| Boşanman seni incinmiş ve savunmasız bir halde bıraktı. | Open Subtitles | لذا فاخبرني من فضلك اتحفني لقد جعلك طلاقك مجروحة و حساسة |
| Boşanman hem senin için hem de işlerin için karışık bir durum. | Open Subtitles | عقّد طلاقك به اشياء معقدة لك ولكثير من مشاريعك. |
| Alnının akıyla tamamlayabildiğin tek hukuki olayın Boşanman olmuş. | Open Subtitles | والشيء الوحيد الذى نجحت به هو طلاقك |
| Bu doğru. Yakın arkadaş olduğunuz bir çiftin boşanması, sizin Boşanma olasılığınızı yüzde 75 arttırıyor. | TED | ذلك حقيقي, عندما ينفصل احد الازواج من اصدقاءك المقربين يزيد ذلك من فُرصة طلاقك بحوالي 75 في المئة |
| Boşanma raporunuza göre John kendini öldürmeye kalkmış. | Open Subtitles | قلتي في أوراق طلاقك بأنّ جون حاول الانتحار |
| Eğer Eğer Boşanma kesinleşmiş ne zaman bana, soran sakıncası yoksa? | Open Subtitles | إذا لم تمانعى سؤالى ، متى ستنتهى إجراءات طلاقك ؟ |
| Boşanmanız kütüğe 19 ekim 2012'de geçecek yani bugün ve tarafların malları kendine aittir. | Open Subtitles | سيُسجل طلاقك بتاريخ 19. أكتوبر 2012 أي اليوم يحتفظ كل من الجانبان بممتلكاتهما الخاصة.. |
| Boşanmanız tabii ki onu da etkilemiş. Ama hayat böyledir. | Open Subtitles | طلاقك أثر بها بشكل سلبي |
| Allah rızası için, kendi boşanmanı da atlattın. | Open Subtitles | لقد نجوتَ من طلاقك الوحيد ، بالبكاءِ بصوتٍ عالٍ. |
| Onun çiçekçi dükkanını batırdığını, senin boşanmanı. | Open Subtitles | حول فشله في متجر الزهور, حتى في طلاقك أنت. |
| Bak, sadece Boşanmandan sonra, doğaçlama sınıfındaki her erkekle yatmış olman... ve Karen'la. | Open Subtitles | ليس بمجرد بعد طلاقك ... أقمت علاقة مع كل من في الصف وكارين |
| Tatlım, sadece sen Boşanalı iki sene oldu. | Open Subtitles | كل ما اقوله يا عزيزتي انه مر سنتين على طلاقك |
| Bence boşanmana bir şans daha vermelisin! | Open Subtitles | أَقول بانكى يجب أن تمنحى طلاقك فرصة أخرى! |
| Karen Darling, düğününde oraya çıkıp boşanmak istediğini söyleyemezsin. | Open Subtitles | كارن دارلينغ لن تخرجي الى هناك لتعلني طلاقك خلال زفافك |
| - Boşandığından beri kendini kütüphaneye kapadın ve gözlüklerinin arkasına saklandın. | Open Subtitles | منذ طلاقك و أنت تغلقين على نفسك فى تلك المكتبه و تختبئين خلف تلك النظارات أنظرى إلى نفسك |
| Ama belki de en önemli ders boşandığın zaman unutman gerektiğidir. | Open Subtitles | لكن ربما الدرس الأكثر أهمية.. أثناء طلاقك هو أن تتعلم المغفرة.. |
| Ona Boşandığını da mı söylemedin? | Open Subtitles | لم تخبرها أيضاً بشأن طلاقك ؟ |
| Şehirdeyim, boşanmanızı işleme koymaya hazırım. | Open Subtitles | أنا فى المدينة ، وأنا مستعدة للمضي قدماً فى إجراءات طلاقك |
| Sheila'yla boşanacağınızı duyunca çok üzüldüm. | Open Subtitles | من المؤسف جداً سماع خبر طلاقك أنت وشيلا |
| Evlenmemiş olan, boşanmamış olan. Öyle başkasıyla evli olan birisi gibi. | Open Subtitles | مثل عدم تزوجك أو طلاقك ... أو مثلاً زواجك بشخص آخر |