"طوال حياتها" - Traduction Arabe en Turc

    • Tüm hayatı boyunca
        
    • ömür boyu
        
    • Ömrü boyunca
        
    • tüm hayatını
        
    • hayatım boyunca
        
    • bütün hayatı
        
    Tüm hayatı boyunca sıkı çalışıp asla kimsenin zırvalıklarına katlanmamış. Open Subtitles عملت بكدّ طوال حياتها ولم تتحمّل الهراء مِن أيّ شخص.
    Bunu kendisi söylüyor. Tüm hayatı boyunca yaptığı bu. Open Subtitles إنها تقول ذلك بنفسها فقد فعلت ذلك طوال حياتها
    Hiç şaşırtıcı değil, kanunlara karşı gelmesi... ..Tüm hayatı boyunca bunu alışkanlık haline getirmesi. Open Subtitles و ليس بالأمر المفاجئ فقد هزأت بالقانون وبالمبادئ الأخلاقية التقليدية طوال حياتها
    ömür boyu yıllık 1000 sterin emekli maaşını miras bırakıyorum. Open Subtitles أوصى لها بمرتب سنوي قيمتة 1000 جنيه طوال حياتها
    Ayrıca, onu bir ömür boyu koruyamayız. Open Subtitles إضافةً إلى نحن لا نَستطيعُ حِمايتها طوال حياتها.
    Ömrü boyunca bu bantları takamaz. Open Subtitles لا يمكنها أن تضع لاصق دوار المركبات طوال حياتها
    Bak, Laura, annem tüm hayatını bir enstitüde şizofreni ile savaşarak geçirdi. Open Subtitles إسمعي يا لورا لقد قضت أمي طوال حياتها تقاوم الشيزوفرينيا
    Bir hastalığı kadınla eşleştiren çok profesyonel ve duyarlı kişi benim tüm hayatım boyunca çalıştığım işi elimden aldı. Open Subtitles هذا عمل إحترافي ومنفصل عندما تزيح تلوثاً نسائياً وتأخذ منصبها التي عملت بجهد طوال حياتها لتصل إليه
    bütün hayatı boyunca sonunda annesi gibi delireceğinden çok korkuyordu. Open Subtitles كانت خائفة طوال حياتها و أنتهى بها الأمر مجنونة كوالدتها
    Hiç şaşırtıcı değil, kanunlara karşı gelmesi Tüm hayatı boyunca bunu alışkanlık haline getirmesi. Open Subtitles و ليس بالأمر المفاجئ فقد هزأت بالقانون وبالمبادئ الأخلاقية التقليدية طوال حياتها
    Benim gibi olmasını istemiyorum, Tüm hayatı boyunca bu suçun acısıyla yaşamasını. Open Subtitles لا أريدها ان تصبح مثلى او تعانى هذا الذنب طوال حياتها
    Tüm hayatı boyunca, bir Walter'dan diğer Walter'a. Open Subtitles طوال حياتها وهى تتنقل من والتر ل والتر اخر
    Tüm hayatı boyunca suçlu olduğu sırrını taşımış olmalı. Open Subtitles كان عليها أن تحتفظ بسر جريمتها طوال حياتها
    Ama Tüm hayatı boyunca bekar kaldı ve ...bekar bir papaz yardımcısıyla hiç konuşmadı bile! Open Subtitles رغم هذا لم تتزوج طوال حياتها و على حد علمي لم تتحدث قط لرئيس شماسية أعزب
    Tüm hayatı boyunca yüz metreden fazla uçmamıştı. Open Subtitles لم تَطِر لأكثر من بضعة أمتارٍ طوال حياتها.
    Tüm hayatı boyunca koruyucu ailelere grup evlerine verilip alındı. Open Subtitles وكانت تدخل وتخرج في دور الرعاية ومجموعات البيوت , طوال حياتها
    Bak, belki de bu iyiye işarettir. Annem Tüm hayatı boyunca tam bir rezaletti. Open Subtitles ربما هذا شيء جيد امنا كانت متدهورة طوال حياتها
    Ameliyatı geri döndürmezsek ömür boyu sürecek beslenme bozukluğu programlarıyla uğraşacak. Open Subtitles سوف تعاني من سوء التغذية طوال حياتها إلا لو أجرت عملية عكسية
    Halbuki o kadın seni bir ömür boyu bekledi. Open Subtitles أما هي فبقيت طوال حياتها تنتظرك
    Radha´ya Avni´nin rahatsızlığını anlattığımda, masum kız, Avni´yi kurtarmak için gerekirse ömür boyu deli rolü oynayacağını, söyledi. Open Subtitles كيف أخبرت رادها عن مرض أفاني؟ تلك الفتاة البريئة لتنقذ أفاني قالت أنها علي أستعداد لتمثيل دور الفتاة المجنونة طوال حياتها
    - Muhtemelen bunu Ömrü boyunca istemiştir. - Evet. Open Subtitles ربما تكون طلبت ذلك طوال حياتها نعم
    Ablan da öyle, tüm hayatını beni memnun etmeye adamak istedi. Open Subtitles أختك ايضاً, طوال حياتها وهي تحاول اساعدي
    Ben senin için hayatım boyunca dua ettim. Open Subtitles التي تصلي من أجلك طوال حياتها
    O bütün hayatı boyunca senin bir gülüşüne özlem duydu. Open Subtitles كانت تتمنى ابتسامة واحدة منك طوال حياتها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus