| Tüfeğimle oraya gittim, tasmasını tuttum ve beynini uçurdum. | Open Subtitles | لقد خرجت ببندقيتى وجذبته من طوقه وفجرترأسه. |
| Bence yaparız. tasmasını taktım mı tamamdır. | Open Subtitles | أعتقد أنه يمكننا عمل ذلك سأبقيه فقط في طوقه |
| Biliyordum, onun tasmasını çıkartmamalıydım. | Open Subtitles | لم يكن يجب علي ان احرره من طوقه |
| Durun bir dakika. Köpeğin tasması çıkarılmamalı. | Open Subtitles | إنتظروا، إنتظروا، الكلب لا يجدر تركه دون طوقه |
| Başaramayacak, tasması patlayacak. | Open Subtitles | لن ينجو، سينفجر طوقه |
| Lucian'ın tasmasını çıkarması yasaktı ama çıkardı gerekçesi çok iyi bile olsa. | Open Subtitles | (لوشن) كان ممنوعا من نزع طوقه ومع ذلك فعل، مهما يكن السبب. |
| tasmasını çıkarıp bu sahte olana takmış. | Open Subtitles | أخذ طوقه و وضعه على قط مزيّف |
| Kemiklerini ve tasmasını arka bahçede gömülü buldum. | Open Subtitles | وجدت طوقه وعظامه فى الفناء |
| Ben sana ödeme yapmazsam, tasmasını çıkartırsın. | Open Subtitles | لتنزع طوقه -صحيح أيها القائد |
| Başaramayacak, tasması patlayacak. | Open Subtitles | لن ينجو، سينفجر طوقه |
| tasması koptu. | Open Subtitles | انكسر طوقه |
| Hey, tasması çıkmış. | Open Subtitles | لقد خلع طوقه |