"طيلة الصباح" - Traduction Arabe en Turc

    • Sabahtan beri
        
    • Bütün sabah
        
    • Tüm sabah
        
    Evet, ona bir günışığı yüzüğü yaptım. Sabahtan beri orada dikiliyor. Open Subtitles صنعتُ لها خاتم السير نهاراً، ولم تبرح مكانها ذاك طيلة الصباح.
    Marybeth? Barolu herif Sabahtan beri evi arıyor. Open Subtitles يا ماربيث, كان الرجل من الشؤون الداخلية هنا طيلة الصباح
    Sabahtan beri sürekli söylediğimiz gibi artık söylenecek başka bir şey yok. Open Subtitles هذا كل ما يمكننا قوله و ما كنا نردده طيلة الصباح
    Kendini daha iyi hissetmeni sağlayacaksa, Bütün sabah sadece bir geyik vurabildik. Open Subtitles إن كان الأمر يجعلكِ تشعرين بالتحسّن فقد اصطدنا غزالاً واحداً طيلة الصباح
    Hiç kredi kartı kullanmadı. Bütün sabah cep telefonunu kullanmadı. Open Subtitles لم يستعمل أيّة بطاقات إئتمان، ولم يستعمل هاتفه طيلة الصباح.
    Tüm sabah temizlik yaptık. Siz ne diyeceksiniz? Open Subtitles لقد كنا ننظف طيلة الصباح بماذا تبررون موقفكم ؟
    Tek söyleyebildiğimiz şeyler, Sabahtan beri tekrar ettiklerimiz... Open Subtitles هذا كل ما يمكننا قوله و ما كنا نردده طيلة الصباح
    Bilmiyorum, telsizi tamir etmeye çalıştı. Sabahtan beri yok. Open Subtitles حاول أن يصلح الراديو و اختفى طيلة الصباح
    - Sayın Başkan Yardımcısı Sabahtan beri haberleri izliyorum. Open Subtitles حضرةَ نائب الرئيس، كنتُ أتابع الأخبار طيلة الصباح
    Sabahtan beri bir üniversite mevzusuyla uğraşıyorlar. Open Subtitles كانوا يتعاملون مع حادثة بالكلية طيلة الصباح.
    Şunu kapatırsan hoş olur Sabahtan beri zırıldıyor. Open Subtitles ربّما عليك إغلاقه، فما انفك يطنّ طيلة الصباح.
    Sabahtan beri boğulan mankenleri kurtarıyor. Open Subtitles لقد كانت تنقذ الدميات الغارقة طيلة الصباح
    Sabahtan beri boğulan mankenleri kurtarıyor. Open Subtitles لقد كانت تنقذ الدميات الغارقة طيلة الصباح
    Sabahtan beri şirketini geri almak istediğinden bahsediyorsun. Open Subtitles كنت تتحدّثين طيلة الصباح عن أنكِ تريدين إستعادة شركتكِ
    Tanrıya şükür geldin. Sabahtan beri çok yoğunuz. Open Subtitles الحمد لله أنّكِ هنا، كان المكان مزدحماً طيلة الصباح.
    Sabahtan beri vicdanımla güreşiyorum ve kaybettim. Open Subtitles كنت اتصارع مع ضميري طيلة الصباح - وانهزمت
    - Sabahtan beri bu sandalyede oturuyor. Open Subtitles انه كان فى الكرسى الهزاز طيلة الصباح ..
    Bütün sabah dişçideydi. Bunun ne anlama geldiğini biliyor musun? Open Subtitles إنها عند طبيب الاسنان طيلة الصباح وأنت تعرف ماذا يعني هذا؟
    Bütün sabah sokak sokak iş aramaktan ayaklarıma kara sular indi. Open Subtitles تشقّقت قدماي مِن التنقّل بحثاً عن عمل طيلة الصباح
    Bütün sabah her taraf damla damlaydı. Open Subtitles استمرت بالتنقيط طيلة الصباح
    Daha iyi hissetmeni sağlayacaksa, Tüm sabah boyunca sadece tek bir geyik yakaladığımızı söyleyebilirim. Open Subtitles إن كان الأمر يجعلكِ تشعرين بالتحسّن فقد اصطدنا غزالاً واحداً طيلة الصباح
    Hazırlamak için Tüm sabah kendini ofise kilitledi. Open Subtitles قفل على نفسه في المكتب طيلة الصباح ليعمل عليها.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus