| ve 100 yard kadar sürükledi, Sonra durdu ve burda yüzüyor. | Open Subtitles | وزحفت لحوالى مائة ياردة ثم توقفت، وها هى عائمة هنا |
| Tam önünde yüzüyor. Yakala. | Open Subtitles | انها عائمة أمامك تماما ما عليكِ سوى التقاطها |
| Eğer şanslıysak onların ruhlarını öldükleri yerde suyun üzerinde yüzerken görebiliriz. | Open Subtitles | وإذا كنا محظوظين فقد نتمكن من رؤية أرواحهم عائمة فوق المياه حيث صعدوا وماتوا |
| Şapka havada süzülüyordu. | Open Subtitles | القبعة كانت عائمة |
| Can kurtaran sandalında sürükleniyorsunuz. | Open Subtitles | أنتِ عائمة في قارب نجاة يمكنكِ إنقاذ عشرة أطفال صغار |
| ve bu harika pratik yapı aslında altında istiridye yetiştirme çiftliği olan yüzen bir sal. | TED | وهذا جهاز متاح هي في الأساس مجموعة كبيرة عائمة مع حضانة المحار أدناه. |
| Dünyanın suyun üstünde yüzen kısmı. | Open Subtitles | عائمة على الماء |
| Bunlar yüzüyor olmamalıydı. | Open Subtitles | يجدر بها ألا تكون عائمة على الإطلاق |
| tam ortasında yüzüyor. | Open Subtitles | فقط عائمة في منتصفها. |
| Halkın sihirli yeşil bok ile sel yüzüyor | Open Subtitles | في حين عائمة عارية في الحوض؟ |
| - Sanki yüzüyor gibi. | Open Subtitles | وكأنها عائمة. |
| Bir saat önce cesedi boğazda yüzerken bulundu. | Open Subtitles | لقد وجدوا جثته عائمة فى نهر البسفور منذ ساعة مضت |
| Cedar Keys Polisi, Francis'in cesedini liman içinde yüzerken bulmuşlar. | Open Subtitles | شرطة "سيدار كيز" وجدت جثّة (فرانسيس) عائمة في المرفأ |
| 28 yıl, 24 hafta, 3 gün, 11 saat ve 51 dakikalık Charlotte Charles, ...cesedi okyanusta bertaraf edildikten hemen sonra suda yüzerken bulunmuştu. | Open Subtitles | شارلوت شارلز)، البالغه من العمر 28 عاماً) " " و 24 أسبوعاً و 3 أيام و 11 ساعه و 51 دقيقه وجدت عائمة في أعماق المحيط " " بعد رمي جثتها |
| Maudie havada sanki trabzana doğru süzülüyordu. | Open Subtitles | بدا ماودي وكأنها كانت عائمة... ..towards درابزين. |
| Az önce havada süzülüyordu. | Open Subtitles | كانت فقط عائمة |
| Hayır. Can kurtaran sandalında sürükleniyorsunuz. | Open Subtitles | أنتِ عائمة في قارب نجاة |
| Çok küçük, bir anlamda da çok farklı bir projeyle bitirmek istiyorum: Tayland'da okyanusta yüzen bir sinema. | TED | وأريد أن أنتهي عند مشروع صغير جدًا، وبطريقة ما، مُختلِف جدًا: إنها سينما عائمة في محيط تايلاندا. |
| Tamam, senin cennet anlayışın su üstünde yüzen bir taşrada Norovirüs'e maruz kalmaksa, neden olmasın! | Open Subtitles | نعم، حسنًا ، إذا كان فكرتك عن الجنة هي الأستسلام لـ(نوروفيروس) فوق ولاية حمراء عائمة (نوروفيروس : هو نوع من فيروسات) |