"عارض" - Traduction Arabe en Turc

• manken
• model
• modeli
• karşı
• mankeni
• semptom
• semptomu
• modelim
• modellik
• projektörü
• modelliği
• Makinist
• modelsin
• makinisti
• modeliyle

Hepimizin cuma akşamı seksi erkekler bulmasına içelim Benimki bir manken.
حسناً، نخب خروجنا فى موعد ليلة الجمعة لدي موعد مع عارض

İlgimi çeken kendini ifade tarzlarının son noktası erkek manken olmak denilebilir.
عارض أزياء الشكل النهائي من في التعبير الذات بقدر ما انا قلق

Medya da model, şarkıcı ya da Sidney Crosby gibi bir spor ilahı olmanın harika bir şey olduğunu söylüyor.
وكذلك الإعلام يقول أنه شيء جيد جدا أن تكون مغنياً أو عارض أزياء أو بطل رياضي مثل سيدني كروسبي

Bir kere birisi, benden iyi bir boyun modeli olacağını söylemişti.
ذات مرة قال لي رجل بانني ساكون عارض رقبة ممتاز

Bize yapılanlara karşı koyan tek kişi Üçüncü Hokage idi.
والوحيد الذي عارض الطريقة التي نعامل بها كان الهوكاجي الثالث

Nasıl oluyor da buradaki resimde İsa moda mankeni gibi görünürken benim halam Bea'nin odasındakiler öyle görünmüyor?
كيف اصبح المسيح عارض أزياء في تلك الصورة لكنه يبدو أفضل من لوحة عمتي الموجودة بغرفة النوم

Sen bir hastada normalin dışında her şeyi semptom kabul edersin.
انت تظن ان اي شيء غريب بشأن اي مريض هو عارض

manken olmak için esir kampından çıkmış gibi zayıf olmana gerek yok.
ليس عليك بأن تكون تحت سجن مخيم نحيف لكي تكون عارض ازياء

Aptalın teki ve sıradan bir manken olduğumu biliyorum ama seni tanıyorum.
أنا أعرف أنني غبي و أنني مجرد عارض أزياء, لكن أنا أعرفك.

manken olmaya çalışıyordum bir saat önce porno çekmek üzereydim.
أنا من ايرلندا. أنا كنت أحاول أن أكون عارض ازياء

Bebe de böyle söylüyor ona göre film kahramanı yada bir model olmalıymışım ben öyle bişey demek istemedim sizin ne demek istediğinizi anladım.
حتى بيبي تقول هذا في رأيها أنه كان يجب أن أصبح بطلاً أو عارض أزياء لم يكن هذا ما قصدته

Kıs'95 Uluslararası Erkek Katalogu'ndaki çalışman benim model olmak istememe yol açtı.
أعمالك.. فى كتالوج الازياء الرجالى-العالمى لشتاء 95 جعلتنى ارغب ان اكون عارض

Demek gerçekten iç çamaşırı modeli olacaksın?
إذن أنت حقا ، عارض أزياء للملابس الداخلية ؟

Bir iç çamaşırı modeli yerine beni seçtin.
فضلتني على عارض الازياء للملابس الداخلية

Kane, yurdunun savaşa girmesi için uğraşırken yurdun başka bir yerinde çatışmaya katılmasına karşı koyuyor.
لقد اقحم كين البلاد في حرب و عارض المشاركة في اخرى

Vitrin mankeni Taktiği 80'lerin klasik filminde olduğu gibi sihirli bir biçimde canlandım.
حيلة تمثال عارض الأزياء حيث، كما بكلاسكيات الثمانيات

Beni boğmaya çalıştığı zaman öğrendiğimiz bir semptom.
عارض عرفنا بشأنه عندما خنقني يكره عرقلتنا بتعريفنا عليه

Halsizlik, gerçekten olmayan bir hastalığın olduğunu düşünmenin bir semptomu ve uyuşukluk da halsizlikle eşanlamlı.
التعب هو عارض من التفكير انك مصاب بمرض لست مصابة به والكسل هو مرادف للتعب

Tamam da ben maymun değilim, modelim.
نعم، ولكنني لست قردا، أنا عارض أزياء.

Daha öncede artistler için modellik yaptınız, yani bu alışılmadık bir şey değildi.
،قمت بدور عارض لفنّانين آخرين من قبل لذا ذلك لم يكن يدعو للاستغراب

Bu Super Simplex sinema projektörü çok nadirdir. Tavuç'a ne dersin?
هذا عارض مسرحي خارق ونادر جداً ماذا عن الطيار المُبتسم؟

Geçmişteki işleri arasında el modelliği ve çocuk partisi animatörlüğü var.
:أعماله السابقة هي عارض أيدي ومرفه في حفلات الأطفال

Ama E. Blackadder'ın Makinist olmasında ısrar ediyorum.
بلاكادر هو عارض أفلامي

Dur tahmin edeyim. Rakınrolcu olmak istiyorsun yada part-time modelsin.
دعنى أخمن, أنت كرسى (وانابل) الهزاز أو عارض نصف الوقت

Mesela, sinemaya geç kaldığımızda makinisti korkuttum, o da Ratatuy'un ilk 20 dakikasını baştan oynattı.
.. مثلما عندما تأخرنا على السينما لقد أخفت عارض الأفلام , و أعاد عرض الـ 20 دقيقة " الأولى من فيلم " راتاتولي

Bak, iç çamaşırı modeliyle randevum için dolaptan ne yürüttüm.
انظري ماذا استبدلت بالغرفه من اجل صديقي عارض الازياء للملابس الداخلية