| İngiliz bir arkeolog onlar hakkında bir makale yayımlamış. | Open Subtitles | عالمة آثار بريطانية نشرت مقال عنهم قريباً |
| - Eğer benim düşündüğümü düşünüp seksi bir arkeolog kostümü almayı düşünüyorsan merak etme. | Open Subtitles | إن كنت أفكر بما تفكرين به وهو إختيار بدلة عالمة آثار جميلة لا تقلقي |
| Evet, neden Ortadoğu'da bir arkeolog | Open Subtitles | أجل ، لماذا عالمة آثار في الشرق الأوسط |
| Bu sahnede El Jafe, Cartagena'da kazı yapan harikulade güzellikte ama biraz balık etli bir arkeologu kaçırmış. | Open Subtitles | في هذا المشهد " إل خافي " خطف عالمة آثار عبقرية لكن ممتلئة الجسم " من موقع حفر في " كارتيهينا |
| Yine mi arkeologu oynuyormuş? | Open Subtitles | هل هي عالمة آثار ثانيةً ؟ |
| Kendisi arkeologdur. | Open Subtitles | انها عالمة آثار |
| Ben gelecekten gelen bir arkeoloğum. | Open Subtitles | أنا عالمة آثار من المستقبل |
| - Sorma, o masum bir arkeolog. | Open Subtitles | أجل إنها مجرد عالمة آثار بريئة |
| Genç bir arkeolog. | Open Subtitles | عالمة آثار صغيرة. |
| bir arkeolog geçmişi yok ediyor ha? | Open Subtitles | ! عالمة آثار تدمر الماضي |
| - Belki Jinny bir arkeolog. | Open Subtitles | ربما (جيني) عالمة آثار |
| Robin arkeologdur! Çok akıllıdır! | Open Subtitles | روبين ) عالمة آثار ، وذكية جداً ) |