| Senin yaşında bu genelevde bi fahişe olmak yeterli değil mi? | Open Subtitles | ألا يكفيك أنكِ في هذا العمر تعملين عاهرة في مبغى؟ .سيدتي.. |
| Seni fahişe gibi kullanan bir adamla dünyayı geziyorsun çünkü. -Benim babam değilsin! | Open Subtitles | تلفين العالم مع رجال لا يهمهم أمرك و يستغلونك كما لو كنتى عاهرة |
| Adam bulabilmek için markete tek başıma gelsem fazla "sürtük" gibi görünürdüm. | Open Subtitles | ويبدو أيضا عاهرة , إذا جئت لمتجر البقاله للحصول علي رجل بمفردي |
| Tanrı böyle istemeseydi, hayatımda zerre sıfır orospu olur muydu şimdi? | Open Subtitles | الرب ليس يريد ذالك أنا لم يكن لدى عاهرة فى حياتي |
| — Tanrım. Amma da nankör bir kaltak. — Evet, şu cürete bak. | Open Subtitles | ــ يا لها من عاهرة ناكرة للجميل ــ أجل، يا لوقاحة بعض الناس |
| Kendimi ele vermeye geldim. Bagajımda parçalara ayrılmış bir fahişe cesedi var. | Open Subtitles | أنا هنا لكي أسلم نفسي لدي في سيارتي عاهرة مقطعة الى اشلاء |
| Ben de gerçekçi olarak tam bir fahişe olmuş olmanı bekleyemem. | Open Subtitles | أجل، وأنا لا أظن سوى أنك قد تحوّلتِ إلى عاهرة الآن |
| Adamın gönderdiği mektup gerçek gibi ama kurban, fahişe değilmiş. | Open Subtitles | الرسالة تبدو أصيلة و لكن الضحية الأخيرة لم تكن عاهرة |
| Bununla beraber, bir doktor olarak bir kadını bu kategoriye sokmanın da, ...onu bir tür fahişe yapmayacağını düşünüyorum.. | Open Subtitles | على الرغم من ذلك, بصفتي دكتور , أريد أن أفكر وض إمرأة بهذه الحالة لن يحوّلها إلى إمرأة عاهرة |
| Çünkü buradaki arkadaşım ucuz bir fahişe ve eminim ki memnuniyetle... | Open Subtitles | لأنّ صديقتي هنا عاهرة رخيصة وأنا واثقة من أنها ستكون سعيدة |
| Partide tamamen kendini kaybetti ve tam bir sürtük oldu. | Open Subtitles | ومدى ارتباكها فى هذه الحفلة , وكيف كانت عاهرة تماماً. |
| ...fantezilerini gerçekleştirmek için bir sürtük ve seyretmelik bir koleksiyon istedin. | Open Subtitles | فقط عاهرة لتشبع نزواتك، شخصية رسوم متحركة لتقوم بجمعها والتفرج عليها. |
| Çünkü turuncu renk ve seni sürtük bir havuç gibi gösteriyor. | Open Subtitles | لأنه البرتقال وكنت أعتقد أنه يجعلك تبدو وكأنها الجزرة بصورة عاهرة. |
| Katolik okulunda okudu, doğru ama orospu iddiaları da ölümüne sebep olmazdı yani. | Open Subtitles | بالرغم من أنها كانت مدرسة كاثوليكية لن تموت بسب إشاعات أنها كانت عاهرة |
| Bu orospu çocuğu, tam buradaki bu orospu çocuğu o kadar çiğ ki bifteği boğaların kalçalarından doğrudan yiyor. | Open Subtitles | بندقية وزجاجة جعة يا عاهرة هذا الرجل، هذا الرجل هنا قاسٍ للغاية، يأكل شرائح اللحم مباشرة من الثيران الحيّة |
| Benim annem orospu değildi ama iş olmadan aş olmayacağını bilirdi. | Open Subtitles | أمي لم تكن عاهرة أيضاً إذا لم تعملي فلن أستطيع إعالتك |
| Kahrolası tamponunu değiştir ve bir içki daha al seni manyak kaltak. | Open Subtitles | ,أنت غيرى من أسلوبك اللعين وتناولى مشروب آخر أيتها المجنونة, عاهرة لعينة |
| 10 yıldan sonra, beni kandırmak için ucuz bir kaltak mı gönderiyorsun? | Open Subtitles | بعد 10 سنوات ، سوف تُرسل عاهرة رخيصة إلي هناك لتخدعني ؟ |
| Ben gece bir fahişeyle yatmam, sabah bir fahişeyle uyanmam. | Open Subtitles | ، أنـا لا أنـام بدون عاهرة ولا استيقظ بدون عاهرة |
| Harika bir eştim, yine de bir fahişenin dostluğunu tercih ettin. | Open Subtitles | .. لقد كنتُ زوجةً مثالية مع ذلك أنتَ فضّلتَ صُحبة عاهرة |
| Bir fahişeyi radyoda konuşması için işe almak çok yaratıcıymış. | Open Subtitles | ممم التعاقد مع عاهرة .. للتحدث في الإذاعة خياليٌ جداً |
| Filmi çok sevdiler! Buna "Blair fahişesi" adını taktılar! . | Open Subtitles | أعجبهم الفيلم.هذا الفيلم المجنون أعجب الصحافة يدعونه مشروع عاهرة بلير |
| Benimki bir fahişeye aşık oldu ve tanrı bilir nereye kaçtı. | Open Subtitles | زوجي وقع في حب عاهرة و هرب إلى مكان يعلمه الرب |
| Çünkü annen hiçbir yere gitmezdi. Beni ayarttığında onun kalbini kırdın. Sen yaramaz bir kızsın, fahişesin... | Open Subtitles | لقد كسرت قلب أمك عندما إختطفتنى منها لقد كنت فتاة سيئة, عاهرة |
| Eğer annen bir fahişeydi desem bu doğru olur mu? | Open Subtitles | اذا انا قلت ان والدتك كانت عاهرة هل سيكون هذا صحيحا ؟ |
| Çünkü eğer bunu yaparsan, sonunda birinin orospusu olup çıkarsın. | Open Subtitles | لأنك لو فعلت ذلك, سينتهى الأمر بك بأن تكون عاهرة أحدهم |
| Bana "kahpe" demek için çok terso bir zamanı seçtin, kahpe. - Sook, yapma sakın. | Open Subtitles | اخترتِ الوقت السيء لنعتي بالسافلة يا عاهرة |
| Manuela artık fahişelik yapmıyor. Bıraktı. | Open Subtitles | مانويلا لم تعد عاهرة لقد تركت هذه المهنة |
| - Hiçbir şey olmamış gibi davranamazsın! - Vicdanlı kaşar! | Open Subtitles | ــ لا يمكنك التظاهر بأن هذا لا يحدث ــ عاهرة ذات قلب رحيم |