"Eskiden böyle bir çocuk kilise kapısına bırakılırdı." | Open Subtitles | فيما مضى , ترك هذا الطفل على " " عتبات الكنيسة |
Qi ordusu Lu'nun kapısına dayandı. | Open Subtitles | جيش كي على عتبات لو |
"Beni artık ölümün kapısına yönlendir... | Open Subtitles | فـأرشدني إلى عتبات الموت" |
Önden çarpışmalarda belirlenen eşik değerinin fazlasıyla altında. | Open Subtitles | أقل بكثير من عتبات اصطدام الواجهة الأمامية |
Üç tane eşik saydım her biri Semtex patlayıcısına bağlı civa makaslarıyla donatılmış. | Open Subtitles | "أُحصي ثلاث عتبات..." كلّ منهم موصّلة بمفاتيح زئبقيّة متّصلة بشحنات شديدة الانفجار. |