Hiç bir düşmanı yoktu. | Open Subtitles | . ليس لها أى عداوات حقاً |
Bir yıl önce bugün, arkadaşlar ediniyordum. Şimdi ise, düşmanlar ediniyorum. | Open Subtitles | في مثل هذا اليوم قبل سنة, كنت أُكوّن صداقات مع الناس, الآن انا أُكوّن عداوات. |
Yıldız Geçidi'i çalıştırdığımız altı yıl boyunca bazı düşmanlar edindiğimiz doğrudur. | Open Subtitles | صحيح أنه خلال الست سنوات التي أدرنا فيها البوابة النجمية قد شكلنا عداوات |
Tartışmalar gareze dönüşür ve sonunda düşmanlık başlar. | Open Subtitles | , الخلافات تصبح أحقاد ثم تنتهى إلى عداوات |
Ama... Çok basit. Onlarla arkadaşlık et , düşmanlık değil! | Open Subtitles | الأمر بسيط، أعقد صداقات وليس عداوات |
Yıllarca başarılarınızdan dolayı, düşmanlar edinmişsinizdir. | Open Subtitles | مع كل نجاحك لسنوات طويلة بالتأكيد لديك عداوات كثيرة |
Ve sanırım bazen kibar olamıyorum... ve düşmanlar kazanıyorum. | Open Subtitles | وأحياناً غير لطيف ويخلق عداوات |