"عدم التحدث" - Traduction Arabe en Turc

    • Konuşmamaya
        
    • konuşmak istemiyorum
        
    • Konuşmamak
        
    • konuşmadan
        
    • konuşmamayı
        
    • sohbeti yok
        
    • konuşmasak olur
        
    • konuşmayabiliriz
        
    Haklısın. Biz sadece... bu akşam bu konuda Konuşmamaya çalışmalıyız. Open Subtitles -أنت محقة، يجب علينا محاولة عدم التحدث عن ذلك الليلة
    Anne, olay Konuşmamaya çalışmak. Böyle terapi olmaz. Open Subtitles المقصد يا أمي هو عدم التحدث هذا ليس علاجاً نفسياً
    Şu anda miktar konuşmak istemiyorum. Open Subtitles و إن كنت أفضل عدم التحدث . عن الأرقام الآن
    Kusura bakmazsan konuşmak istemiyorum. Open Subtitles أفضل عدم التحدث عن ذلك، إن كنتَ لا تمانع
    İnsanların içinde iş Konuşmamak bir gelenekti. TED كان من التقاليد عدم التحدث عن العمل أمام الناس
    Burada konuşmadan oturabilirsin. Ama seanslarımız sen konuşana kadar başlamayacak. Open Subtitles يمكنك الجلوس هنا و عدم التحدث لكن جلساتنا لن تبدأ...
    Seninle bu şekilde konuşmaktansa, konuşmamayı tercih ederim. Open Subtitles أفضل عدم التحدث إليك نهائياً على التحدث بهذه الطريقة
    Teşekkürler ama aynı evimdeki gibi... ofisimde de katı bir şekilde "polis sohbeti yok" prensibi var. Open Subtitles شكراً لك, ولكن تماماً مثل منزلي مكتبي فيه سياسية صارمة حول عدم التحدث بقصص الشرطة
    Kahve içene kadar konuşmasak olur mu? Open Subtitles الا يمكننا عدم التحدث أكثر حتى أشرب القهوه؟
    Kafandan uydurduğun oğlun ve ona verdiğin lösemi ile ilgili konuşmayabiliriz. Open Subtitles يمكننا عدم التحدث عن الابن الذي اختلقته والذي أعطيته سرطان دم مختلق
    Uzaylılar hakkında Konuşmamaya karar verdik sanıyordum. Open Subtitles خلتنا قررنا عدم التحدث عن الفضائيين بعد الآن.
    Tamam, annelerimiz hakkında Konuşmamaya ne dersiniz? Open Subtitles مارأيكم فى عدم التحدث عن امهاتنا؟
    Ve... sana çok kızmış olsam da, seninle Konuşmamaya dayanamıyorum. Open Subtitles و... لا أستحمل عدم التحدث معك، بالرغم من أني غاضب منك.
    Ve eğer sorun etmezsen, hiçbir şey hakkında konuşmak istemiyorum. Open Subtitles وإذا لا تمانع، أفضل عدم التحدث عن أي شيء.
    Bu haklar çerçevesinde şu anda sizinle konuşmak istemiyorum. Open Subtitles ،مع تلك الحقوق في ذهنك سأفضل عدم التحدث إليك في هذا الوقت حسناً، دعني اتلاعب بالألفاظ لك إذاً، اتفقنا؟
    Sakıncası yoksa onun hakkında konuşmak istemiyorum. Open Subtitles إذا كنت لا تمانع، ويهمني، اه، أنا أفضل عدم التحدث عنها.
    Arkadaşların arkasından Konuşmamak size zor geliyor demek istedin herhalde. Open Subtitles هل تعني أنه من الصعب عليك الرجال عدم التحدث القمامة عن أصدقائك.
    Gizli polis işinin amacı şudur; o iş hakkında Konuşmamak. Open Subtitles إن جزءاً من عمل الشرطة هو عدم التحدث عنه
    Konuşmamak da onu suçlu veya yetersiz gösterir. Open Subtitles و عدم التحدث لها سيجعل منها إما مذنبة او غير كفؤة
    Belki de hiç konuşmadan yazmalısın. Open Subtitles ربما بإمكانك عدم التحدث مُطلقاً فقط الكتابة
    Sadece çoğunlukla konuşmamayı yeğleriz. Open Subtitles الأمر فقط أنه.. أغلب الوقت.. نحن نفضل حقا عدم التحدث عنها.
    Anladım ama çözdüğüm dava "polis sohbeti yok" prensibi davası. Open Subtitles لقد استنتجت ذلك ولكن القضية التي حللتها هي قضية عدم التحدث بقصص الشرطة
    Kazayla ilgili konuşmasak olur mu? Open Subtitles هل يُمكننا من فضلك عدم التحدث عن الحادثة ؟
    Ya da her ne istiyorsan onu konuşmayabiliriz. Open Subtitles عدم التحدث بأي كان ما تريدين

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus