| Büyürken, yaşadığım yerde altı Arap vardı, hepsi de benim ailemdi. | TED | خلال نشأتي كان هناك 6 عرب في مدينتي، وكانوا كلهم أفراد عائلتي. |
| Biz de kovalamaca oynuyoruz. Tek bildiğimiz Arap oldukları. | Open Subtitles | يبدو أننا نلعب الأستغماية كل ما نعرفه أنهم عملاء عرب |
| Adamlarım çok kızgın. Hep kızgındılar. Onlar Arap teröristler. | Open Subtitles | أن أناسى غاضبون جدا بالطبع فهم إرهابيون عرب |
| Acenteler nerede Araplar gibi giyinir ve rüşvetçi olmaya başlarlar? | Open Subtitles | عندما إرتدى العملاء ملابس عرب وحاولوا رشوة رجال من الكونجرس |
| Yahudi kadınlar, Araplar Çinli kadınlar bile tabii yüksek topuk giydikleri sürece. | Open Subtitles | نساء عرب حتى نساء صينيات إن كان بإمكانها إرتداء كعب عالي |
| İlk vurulacak olan kişiler bizleriz çünkü, herkes Arap kökenli Amerikalı olduğumuzu biliyor. | Open Subtitles | .نحن أول من نُهب لأنهم يعرفون أننا عرب أمريكيين |
| Ilımlı bir Arap ve kongre üyesi konuşma yapacak. Burası gibi görünüyor. | Open Subtitles | سوف يكون هناك خطب يلقيها معتدلين عرب وأحد أعضاء الكونجرس |
| Arap nüfusunun çok olduğu bölgelere- -Aslında Summers'ı inceleyerek başlamak isteyebilirsin. | Open Subtitles | المناطق التي يتواجد بها عرب بالواقع, قد يتوجب عليك وضع توصيف لسمرز |
| Sadece birkaç aylıkken, o zamanın Arap gelenekleri uyarınca, annesi O'nu şehrin arka mahallelerinde yaşayan bir bedevi kabilesine vermiştir. | Open Subtitles | عندما كان بعمر بضعة أشهر فقط سلمته إلى قبيله بدويه تقيم فى الصحراء تقاليد المدن بين عرب هذا الوقت |
| Sakin ol, Arap bunlar, sana yardımcı olurlar. | Open Subtitles | لا بأس، إنهم عرب. الأناس سيزالون يصفقون لك. |
| Bu kartvizit hangi Arap ülkesinde olursanız olun sizi her durumda kurtaracaktır. | Open Subtitles | ستنقذك البطاقة في أي موقف, حيث يوجد عرب. |
| (Kahkahalar) Rafiq, Arapça bir isim ama Arap da değiliz. | TED | ماذا يقول الكتاب" (ضحك) رفيق إسم عربي ولكننا لسنا عرب |
| Arap dostum yok benim! Arap dost istemiyorum! | Open Subtitles | ليس لدى اصدقاء عرب لا اريد اصدقاء عرب |
| Onlar Arap atı, içmeye ihtiyaçları yok. | Open Subtitles | ... أنظر إنهم عرب لذا هم ليسوا بحاجة إلى للشراب |
| Gilad, güvenlik çitlerinin arkasında bazı Araplar var. | Open Subtitles | جلعاد هناك عرب قرب السياج الأمني, استلمت؟ |
| Ülkenin merkezinde çogunlukla Araplar yasasaydi eger bir ülke kurabilirmiydiniz? | Open Subtitles | كلّهم عرب هل إستطعتم بناء دولة إذا كان عندكم العديد من العرب يعيشون في مركز البلاد تماماً ؟ |
| Dün sabah, bu kattaki müşteriler paniklemiş takım elbiseli Araplar tarafından sorgulanmışlar. | Open Subtitles | البارحة صباحاً، نزلاء في هذا الطابق تم استجوابهم من قبل رجال عرب مضطرين يرتدون بذلات |
| İngilizler, Araplar, Macarlar, Almanlar. | Open Subtitles | بريطانيون، عرب هنغاريون، ألمان |
| Araplar, Afrikalılar'a karşı. | Open Subtitles | انها أكبر من ذلك انها عرب ضد الافارقة |
| Biz Arabız. Atalarımıza itaat ederiz, çocuklarımız bize akıl veremez. | Open Subtitles | نحن عرب نحن نطيع أبائنا أطفالنا لا يمكن أن يصبحوا معلمينا |
| Ve her birine 2 metre uzunluğunda Arapları koyacağız, burada tek bir kız bile yaşayamayacak. | Open Subtitles | وسوف يكون هناك عرب على ارتفاع مترين لن تقدر فتاة على العيش هنا |