Onu gençken tanıyan insanlar onu çabuk, akıllı ve neşe dolu olduğunu söylediler. | Open Subtitles | الناس الذين عرفوها في شبابها قالوا أنها كانت حيوية و مشرقة ومفعمة بالمرح |
Onu iyi tanıyan kişilere göre, muhteşem bir piyanistmiş. | Open Subtitles | وفقاً لما يحكيه كل الذين عرفوها جيداً أمي كان بإمكانها أن تصبح عازفة بيانو ممتازة |
Ama burada, Miami'de onu tanıyan ve ona değer verip seven insanlarla birlikte bunu denemek zorunda olduğumu biliyorum. | Open Subtitles | ولكنّي أدرك أنّ عليّ أن أحاول... هنا في (ميامي) مع الناس الذين عرفوها و... و... |