| Bugün mahkemeye okumak istediğim bir dilekçe imzaladık. | Open Subtitles | لقد وقعنا عريضه استرحام اليوم والتى اود ان اقراها للمحكمه |
| Dosyana bir dilekçe ekleyerek bundan feragat edebilirsin ama bunu yaparsan genelde yetişkinliğe hazır olmadığına işaret ederler. | Open Subtitles | يمكنك رفع عريضه للقاضي لرفعها عنك ولكنك اذا فعلت فهم عاده ماياخذونها على انها علامه بأنك لست مستعدا لأن تكون بالغا |
| Fasülye yaprakları için resmi bir dilekçe yazmak istiyoruz. | Open Subtitles | نريد أن ننشيء عريضه رسميه للحصول على بعض أوراق الفاصولياء |
| Kanal çok geniş ve bazen hoş olmayan şeyler çıkabiliyor. | Open Subtitles | الخطوط عريضه جداً وفى بعض الاحيان ما يحدث بسببها يكون غير سار |
| Cadde, rüzgâr tesirini düzeltmek için yeterince geniş değil, yol üzerinde binalar var. | Open Subtitles | الشوارع ليست عريضه بما فيه الكفايه لتصحيح مسار الرياح و المباني كثيره في الطريق |
| Dolayısıyla kış semesterine yumester denmesi için dilekçe vereceğim. | Open Subtitles | لهذا سأقوم بتقديم عريضه الفصل الدراسى القادم... كان مشار إلى كفتاه الشتاء. |
| Paltolarımızı kesip biçtik ve birbirine bantlayıp büyük, geniş bir uyku tulumu yaptık. | Open Subtitles | قطعنا ملابسنا ووصلناها لنصنع حقيبة نوم عريضه . |
| Bakış açısı geniş ve sıkı. | Open Subtitles | زواياه عريضه وضيقة |
| Bakış açısı geniş ve sıkı. Her dakikası çok doğru. | Open Subtitles | زواياه عريضه وضيقة |
| "geniş" daha iyi, haklısın. | Open Subtitles | عريضه جيده لو وصلتك الفكره |
| - Kesinlikle. geniş bir çıkıntı var. | Open Subtitles | - نعم الحافه عريضه هنا. |