| John, İngiliz edebiyatının dürüstlüğünü tehlikeye attın. | Open Subtitles | جون, لقد عرّضت سمعة الأدب الأنجليزى للخطر |
| Bir prensi tehlikeye attın. | Open Subtitles | عرّضت فرداً من العائلة المالكة للخطر عن كامل وعى |
| Sen kasıtlı olarak gizli projeyi tehlikeye attın. Onu geri alıyoruz. | Open Subtitles | لقد عرّضت المشروع للخطر عن قصد نحن سنعيده |
| Planlarının girişimi tehlikeye attığını kendisine izah ettim. | Open Subtitles | أوضحتُ له إقناعًا أنّ خططته عرّضت المشروع العام للخطر. |
| Sadece kendi müşterisiyle sevdiği adama kazık attığını öğrendiğinde kızının ne düşüneceğini merak ediyorum. | Open Subtitles | أنا أتساءل مالذي ستفكرّ به ابنتك حينما تكتشف أنّك قد عرّضت عميلك للخسارة من أجل الإضرار بحبيبها |
| Sadece kendi müşterisiyle sevdiği adama kazık attığını öğrendiğinde kızının ne düşüneceğini merak ediyorum. | Open Subtitles | أنا أتساءل مالذي ستفكرّ به ابنتك حينما تكتشف أنّك قد عرّضت عميلك للخسارة من أجل الإضرار بحبيبها |
| Gerekesiz yere bu denizaltıyı ve mürettebatını tehlikeye attın. | Open Subtitles | عرّضت هذه الغواصة و طاقمها للخطر بلا ضرورة |
| Hem davayı hem de kendi hayatını riske attın. Evet? | Open Subtitles | انت فقط عرّضت هذه القضية للخطر وايضاً حياتك نعم؟ |
| - 6 aylık emeğimizi riske attın. | Open Subtitles | لقد عرّضت للخطر توًا ستة أشهر من العمل الشاق. |
| Buraya gelerek her şeyi tehlikeye attın. | Open Subtitles | عرّضت كُلّ شيء للخطر بمجيئك إلى هنا. |
| Kendin için bizi riske attın. | Open Subtitles | لقد عرّضت حياتنا للخطر من أجلك. |
| - Cinayet mahallini tehlikeye attın. - Kocası çok hastaydı. | Open Subtitles | لقد عرّضت مسرحّ الجريمة للتشويه - كان زوجها مريضاً للغاية - |
| Jesse hakkında yalan söylediğinde, John'u tehlikeye attın. | Open Subtitles | لقد عرّضت (جون) للخطر حينما كذبت بأمر (جيسي)! |
| Ve Joshua Donovan'ı kurtarma girişiminde de kız kardeşini kullanarak, bir sivili tehlikeye attın. | Open Subtitles | و في محاولة لإنقاذ (جاشوا دونوفان) عرّضت شقيقته وأيضاً هي مدنية.. للخطر |
| - Bana şantaj yaptın, işimi tehlikeye attın. | Open Subtitles | ابتززتني ، عرّضت عملي للخطر مايك) ، توقف) |
| Planlarının girişimi tehlikeye attığını kendisine izah ettim. | Open Subtitles | "أوضحتُ له إقناعًا أنّ خططته عرّضت المشروع العام للخطر" |