| Hücre gelişimine sebep olan sinyalleri ne zaman saptadınız ve izole ettiniz? | Open Subtitles | متى كت قادرا على عزل وتحديد الأشارات المسؤولة عن نمو الخلايا ؟ |
| Yalnızca Sutter'ların çocuğunu izole edip aileyi karantinaya alsak olmaz mı? | Open Subtitles | حسناً، ألا يمكننا عزل الطفل سوتر ووضع العائلة تحت الحجر الصحي؟ |
| tecrit ile, az nüfuslu istasyonları soyutlamayı başarsalar bile insanlar ölecektir. | Open Subtitles | ومع غلقها، حتى لو تمكنوا من عزل محطات بأقل عدد مأهول، |
| Baba, sence plütonyum izolasyon modülünü görebilir miyim? | Open Subtitles | أبي، هل أستطيع رؤية وحدة عزل البلوتونيوم؟ |
| Fakat İkinci Dünya Savaşı esnasında araştırmacılar aktif bileşimi diğerlerinden ayırmayı başardılar ve daha yüksek miktarlarda küf ürettiler. | TED | ولكن أثناء الحرب العالمية الثانية، توصّل باحثون إلى كيفية عزل المركب النشط والعمل على إنماء العفن بكميات أكبر. |
| Hava temizleme tertibatlı karantina odaları olmazsa sağlık çalışanları enfekte olmuş hastaları nasıl tedavi edecek? | TED | ماذا نفعل و نحن لا نمتلك أي غرف عزل بمنقي الهواء الذي يسمح للمختصين بالرعاية الصحية بمتابعة المرضى؟ |
| DNA nasıl izole edilir ve bu neden bir icat değildir? | TED | كيف يتم عزل ال DNA؟ و كيف لا يكون هذا اختراعا؟ |
| Heykelin dokunsal parçalarının izole etme ve daha sonra bunun haberleşme sistemine konması fikriydi. | TED | وكانت الفكرة هى عزل عنصر اللمس عن المنحوتة، ومن ثم وضعها فى نظام إتصال. |
| Ve, tabi ki, bu model, izole edilmiş ve kopyalanabilir. | Open Subtitles | وبالطبع بمجرد عزل هذا النمط سيُمكننا التغلّب عليه |
| Ayrıca üs personeli ile temas eden herkesi izole etmek durumundayız. | Open Subtitles | سنعمل كذلك على عزل أي شخص تعامل مع موظفي ستارجيت |
| Gilda'ya çok benziyorum. Aşktan izole edilmiş bir karakter. | Open Subtitles | انا احب جيلدا جدا، انت تعرف، عزل ومجوعه حب في دير الراهبات. |
| Bay Quigley, benim için şu kadranı izole edebilir misiniz, lütfen? | Open Subtitles | سيد كويجلي هل يمكنك عزل هذه المنطقة لأجلي؟ |
| Mahkemenin sonuna kadar jüri tecrit edilecek. | Open Subtitles | الآن.. وحتى نهاية المحاكمة فسوف يتم عزل المحلفين |
| Durum değerlendirme odasını, üst ofisleri ve Klinik İzolasyon'u kilitleyebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا عزل غرفة الاجتماعات .والمكاتب العلوية، والعيادة الطبية |
| Olayları başlatan kişiyi diğerlerinden ayırmayı başardık. | Open Subtitles | أنا كنت قادر على عزل الواحد المسؤول لتحريض كلّ المشكلة. |
| Hasta olan herkesi izole ederek ve karantina uygulayarak. Kesinlikle. | Open Subtitles | ـ عزل من التعرض للمرض و حجر الصحي للمريض ـ بالضبط |
| O hacimdeki kanın içinden başka bir kan örneğini ayırmak zaman alacak. | Open Subtitles | عزل عينة دم أخرى بهذا الحجم قد تأخذ فترة |
| O kimseye fazla yakın değildir. Afganistan'dan sonra kendini her şeyden soyutladı. | Open Subtitles | إنه ليس قريب لأي أحد عزل نفسه بعد أفغانستان |
| - savunmasız kadın ve çocukları katletti. - Tecavüze ve ölüme terk etti. | Open Subtitles | لقد تخلى عن نساء وأطفال عزل وتركهم ليغتصبون ويذبحون |
| İki ameliyathane dışında her yeri kapattım. Görevliler sızıntının yerini tespit ettiler. | Open Subtitles | وأغلقتُ الطابقَ بأكملِهِ عدا غرفتي العمليّات وقد استطاعت الصيانة عزل الأنبوب المكسور |
| Waterloo savaşını kaybettikten sonra Napoleon Saint Helena adındaki küçük adada inzivaya çekildi. | Open Subtitles | بعد أن خسر معركة واترلو نابليون عزل نفسه على جزيرة سانت هيلينا الصغيرة |
| Bir adamı herkesin konuştuğu bir yasak ilişkisi olduğu için suçlamak istiyorlar. | Open Subtitles | انهم يريدون عزل رجل لأنه خاض علاقة التي تجاهلها الجميع |
| O zaman Sloane Moseley'in ifadesini ne zaman alalım? | Open Subtitles | ثم متى ترغب بجدولة عزل يسلوان موسلي? |
| Artırılmış eğitim ve engelleyici önlemler, bildirim sürecinin yeniden yapılandırılması, askeri mahkemeleri, aşırı güçten soyutlamak gibi şeyler yaptık. | Open Subtitles | تعليم متزايد، تدابير إحترازية إعادة هيكلة عملية إعداد التقارير عزل المحاكم العسكرية من التعسف |
| Kasetin üstündeki zamanla cinayet zamanını eşleştirdikten sonra Torres olduğuna inandığım görüntüyü ayırabildim. | Open Subtitles | حسناً بعد مطابقة الطابع الزمني للشريط مع وقت الجريمة إستطعت عزل ما أعتقد أنه هو |