| Dave Grafton on dakika önce buradaydı. Hiç şansın yok. | Open Subtitles | ديف جرافتون كان هنا منذ عشرة دقائق موقفك ضعيف جداً |
| Onu geçen sene mi yoksa on dakika önce mi gördüğümü bilemiyorum. | Open Subtitles | لست متأكدة إن كنت قد رأيته السنه الماضيه أو منذ عشرة دقائق |
| Öyleyse Nick'in partisine gitmeden önce solaryum cihazında on dakika geçir. | Open Subtitles | واقضِ عشرة دقائق في جهاز التسمير قبل الذهاب إلى حفلة نـك.. |
| Beş dakika. on dakika... daha fazla değil. Sonra... ben yokum. | Open Subtitles | خمس أو عشرة دقائق لا أكثر وبعد ذلك سأختفي من حياتك |
| Bakın, on dakika önce falan güneye doğru gitmemiz lazımdı. | Open Subtitles | إسمعوني، نحن بحاجة إلى الإتجاه جنوبا منذ عشرة دقائق مضت |
| Hepsi senin suçun. on dakika içinde beni geri götürmezsen, işimden olacağım." | Open Subtitles | إن لم ترجعنى خلال عشرة دقائق سأفقد وظيفتى |
| Gitmeliyim. Konsere on dakika geciktim bile. | Open Subtitles | لابد أن أرحل في عشرة دقائق أنا متاخرة على الحفل |
| on dakika sonra, karım evden çıktı ve bir taksiye bindi. | Open Subtitles | بعد عشرة دقائق ، خرجت من المنزل وركبت سيارة أجرة وركبت أخرى |
| İyi akşamlar bayanlar ve baylar. Yemek on dakika içinde hazır olacak. | Open Subtitles | مساء الخير سيداتي سادتي العشاء سيكون جاهزا في خلال عشرة دقائق |
| Hepinizin on dakika içinde talim için sokakta olmanızı istiyorum. | Open Subtitles | أريدكم جميعا فى الشارع خلال عشرة دقائق للتدريب |
| İyi durumdayız ve on dakika içinde gitmeye hazırız. | Open Subtitles | ونحن جاهزين للذهاب ومستعدين في حوالي عشرة دقائق |
| Gözüm görmesin artık seni, on dakika, duyuyor musun? | Open Subtitles | لقد تحملت الكثير منكِ .. أيضاً. عشرة دقائق .. |
| on dakika kaldi, havalandirmali vagonlar, Mount Vernon, Poughkeepsie... | Open Subtitles | عشرة دقائق تعالوا حافلات مكيفة قمة فيرنون, بوجبسكى |
| Mahkeme ilanları sonucunda Frank'in Park Avenue avukatı... on dakika içinde onu dışarı çıkarabildi. | Open Subtitles | أوامر المحكمة لذا فرانك يحضر محامي ويمكن ان يخرج في عشرة دقائق |
| on dakika içinde alamaza gider ben alırım. | Open Subtitles | إن لم تحضره بغصون عشرة دقائق سأدخل وأخذه بنفسي |
| Eğer bulamazsan on dakika sonra burada buluşuruz. | Open Subtitles | قابلنى هنا بعد عشرة دقائق اذا استطعت ان تجده |
| on dakika bekledim, tekrar hareket etti ve onu vurdum. | Open Subtitles | إنتظرت عشرة دقائق تحرّك مرة أخرى فأطلقت النار |
| on dakika kadar önce bir kadın koridorda beni durdurdu. | Open Subtitles | بعضالإمرأةفقط توقّفتني في المدخل ليس عشرة دقائق مضت. |
| Eğer orada yakalanırsam on dakikada rozetimi alırlar. | Open Subtitles | لو أمسكونى هناك , ستسحب شارتى خلال عشرة دقائق |
| Omoc'un öldüğü gece bu süre On dakikadan fazla sürmüş. | Open Subtitles | الليلة التي مات فيها أوماك أخذو أكثر من عشرة دقائق |
| Elektriği geri getirmen için on dakikan var. | Open Subtitles | لديكم عشرة دقائق فقط لأصلاح التيار الكهربى |
| Şu anda 5:50. Sadece On dakikam kaldı. | Open Subtitles | إنها الان السادسة إلا عشرة لدى فقط عشرة دقائق |
| O zaman en azından on dakikamız var demektir. | Open Subtitles | حسنٌ، في هذه الحالة سأمهل الأمر فرصةً عشرة دقائق على الأقل. |