| Umursamadığım rastgele insanlarla tanışmanı istiyorum. | Open Subtitles | أرغب في أن تقابلي أناس عشوائيين لا أهتم لهم اطلاقاً |
| Dört yıl önce, gizli kimliğime alışırken, rastgele insanlarla teknoloji hakkında konuşuyordum. | Open Subtitles | قبل أربعة سنوات، كشفتُ غطائي بالتحدث تقنيًا إلى ناس عشوائيين. |
| rastgele insanları kaçırıyor ve ceset parçalarını terk edilmiş yerlere saçıyor. | Open Subtitles | انه يخطف أناسا عشوائيين و يترك جثثهم في مناطق مهجورة من المدينة لقد أعاد الكرة ليلة أمس |
| İsimleri kontrol ettim ama hepsi gelişigüzel. | Open Subtitles | ،لقد كنت أتحقق من الأسماء إنهم عشوائيين |
| Beraber takılan sıradan iki insan değildik. | Open Subtitles | كما تعلمين ، نحن لسنا فقط شخصين عشوائيين ألتقينا معاً |
| Terörist yuvasından ziyade, rastgele camiye giden rastgele insanları gözlüyoruz gibi geliyor. | Open Subtitles | يبدوا اشخاصاَ عشوائيين يذهبون لمنزل عشوائي وليس مسكناَ لنشاطات إرهابية |
| Kısa süre kalınan oteller ve rastgele kurban seçmek çok kolay. | Open Subtitles | الفنادق اماكن عابرة ، من السهل التقاط ضحايا عشوائيين |
| Eğer bunu biri yaptıysa kurbanların rastgele seçilmesi ihtimali nedir? | Open Subtitles | لو فعلها احدهم، ما هى احتمالات كون هؤلاء الضحايا عشوائيين ؟ |
| Kurbanları bu yol boyunca rastgele mi seçiyor? | Open Subtitles | كأنه يختار أناساً عشوائيين على طول هذه الطريق |
| Lütfen rastgele tiplerle onu unutmak için seks yaptığını söyle. | Open Subtitles | أرجوكِ أخبريني أنك تمارسين الجنس مع أشخاص عشوائيين |
| rastgele hedefler terörist saldırılarıyla bağdaştırılabilir ancak işin arkaplanına bakmalıyız. | Open Subtitles | ضحايا عشوائيين أمر متناغم مع الهجمات الإرهابية لكن مع ذلك سندقق بالخلفيات |
| Bu da demek oluyor ki kurbanlar rastgele değil. | Open Subtitles | مما يعني أن الضحايا ليسوا عشوائيين على الإطلاق |
| Yani, teoride 'Huzur Veren' kurbanlarını rastgele seçiyor. | Open Subtitles | تقول النظرية بأن ضحايا السفاح ناس عشوائيين |
| Ooh! Usta Pain, şehrimizde rastgele birilerini dövmeniz bizim için büyük bir onur. | Open Subtitles | معلم "باين"،أنه لشرف عظيم أن تضرب ناس عشوائيين في بلدتنا |
| Sadece kendine zarar vermek isteseydin rastgele erkeklerle seks yapardın. | Open Subtitles | ...وإن كنتِ فقط تدمّرين ذاتك لكنتِ عاشرتِ رجالاً عشوائيين |
| Ama diğerlerini rastgele seçti. | Open Subtitles | أم بقية الضحايا فكانوا عشوائيين |
| - Kurbanları gelişigüzel olamaz. - Evet. | Open Subtitles | . ايمكن ان يكون الضحايا عشوائيين ؟ |
| - Yani gelişigüzel bir çifte veriyorlar? | Open Subtitles | اذا هم يمنحوهم لأزواج عشوائيين ؟ |
| Ogünlerde,Lux'uçatıda gelişigüzel oğlanlarla ve adamlarla sevişirken görmeye başlamıştık. | Open Subtitles | في ذلك الوقت بدأنا نشاهد (لكسي) تفعل الحب في سطح المنزل... ... مع اولاد ورجال عشوائيين. |
| Ama onlar barlardaki sıradan insanlardı. Yani, babanızın intiharı ile bir ilgileri yoktu. | Open Subtitles | ولكن كان أؤلئك مجرّد أناس عشوائيين في حانة أعني ، لم تكن هناك حتى أيّ تدخّل بإنتحار والدك |
| Bazı arkadaşlarım çok etkilendiler alarmlar takıldı, olur olmaz erkek arkadaşlarından yanlarına taşınmalarını filan rica ettiler. | Open Subtitles | العديد من صديقاتي تعمقنا كثيرًا في الأمر. قمن بتركيب أجهزة إنذار، وطلبن من أخلاء عشوائيين الإنتقال للعيش معهن. |