| Bu Lee Horn ve çetesi için vaad edilen mükâfat. | Open Subtitles | هذه المكافئة من الدولة على قتل ليه هورن و عصابته |
| Indio ile çetesi az önce kasabadaki bankayı soydu. | Open Subtitles | اينديو و عصابته سرقوا منذ فترة قصيرة المصرف هنا في المدينة |
| Küçük çetesini Himalayalar'a vahşi kaz avına gönderdim. | Open Subtitles | أنني أرسلت عصابته الصغيرة في ليطاردوا السراب في جبال الهيملايا |
| - Altı ay önce çetesiyle seni ve kız arkadaşını kurban olarak seçmişlerdi, değil mi? | Open Subtitles | قبل 6 اشهر هو و عصابته جعلا منك و من خطيبتك ضحايا صحيح؟ |
| Ama üçüncü gün o çocuk beni çetesine davet etti. | Open Subtitles | ولكن في اليوم الثالث، الفتى طلب منّي الإنضمام إلى عصابته |
| Biz her şeyi biliriz, tüm çete işlerini biz yönetiyoruz, ve sen de küçük bir balıksın. | Open Subtitles | أن نلتف على عصابته بالكامل وسيكون هو فقط كسمكة صغيرة |
| Geçen ay çetesinin bir grup çete üyesini eve zorla girmesi için gönderdi. O zaman güvenliği arttırdık. | Open Subtitles | في الشهر الماضي أرسل عضواً من عصابته ليقتحم منزلنا ، وذلك عندما قمنا بزيادة الأمن |
| Indio ve çetesi kasabadaki bankayı soydular. | Open Subtitles | اينديو و عصابته سرقوا منذ فترة قصيرة المصرف هنا في المدينة |
| Dinle, bücür İndio ve çetesi kasabadaki bankayı soydular. | Open Subtitles | اسمع أيها القصير إينديو و عصابته سرقوا منذ فترة قصيرة المصرف هنا في المدينة |
| Kadını ona verirsek. Aksi takdirde o çetesini çağırır. | Open Subtitles | يريدنا أن نُسَلِمَهُ المرأة و إلا فإنه سوف يستدعي عصابته |
| Küçük çetesini Himalayalar'a vahşi kaz avına gönderdim. | Open Subtitles | أنني أرسلت عصابته الصغيرة في ليطاردوا السراب في جبال الهيملايا |
| Eddie Boyd ve çetesini yakalamaya çok yaklaştık. | Open Subtitles | لقد ضيقنا الخناق على "إيدي بويد" و عصابته |
| çetesiyle gidip insanları dövüyor ama sonra yakalanıyor. | Open Subtitles | ويذهب بالأنحاء, ويهزم الناس مع عصابته ولكن بعد ذلك يقبض عليه وهم يحاولون جعله شخص أفضل |
| Onun çetesiyle konuşacağım. İşte yapacağım bu. | Open Subtitles | سأجعل عصابته تتكلم هذا الذى سافعله |
| Tahminim, Billy the Kid ve çetesiyle birlikteler. | Open Subtitles | اخمن انهم مع بيلي الصغير و عصابته |
| Ben hırsızın eve girmesini, kulağını kesip çetesine uyarı olarak göndermek istiyorum. | Open Subtitles | أريد من السارق أن يأتي حتى أستطيع أن أقطع أذنه وأرسلها إلى عصابته كتحذير |
| Ukrayna ulusuna hizmet etmek için yemin ettiniz Yanukoviç'e ve çetesine değil! | Open Subtitles | أنتم أقسمتم على خدمة الشعب الأوكراني؛ ! لا خدمة يونكوفيتش و عصابته |
| Kendi çete üyeleri olmasına karşın neden bu kadar mutlu olduğunu sor bakalım. | Open Subtitles | أسأليه لمَ هو سعيد جداً، لموت أثنين من أعضاء عصابته. |
| Ama kendi çetesinin onu havaya uçurmaya çalışması gerçeği bu konuda beni biraz daha iyi hissettiriyor doğrusu. | Open Subtitles | لكن حقيقة أن عصابته حاولت أن تفجره تجعلني أشعر أفضل بشأن الموقف |
| Tek yapması gereken çetesinin uyuşturucu bağlantısını söylemekti. | Open Subtitles | كان كل ما كان علي القيام به تحديد هوكوب عصابته في المخدرات. |
| Bu çeteyi bulmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نجد عصابته |
| Bir termo kontrol yaptım, içerideki sekiz kişinin hepsi onun çetesinden. | Open Subtitles | قمت بتدقيق حراري وكان ثمة ثمانية أشخاص كلّهم أفراد من عصابته |