| Oraya buraya antikalar serpiştirerek modern bir tasarım yaptık. | Open Subtitles | لقد قمنا به عصرياً مع بضعة أثريات هنا و هناك |
| modern bir düğün olması gerektiğini anlıyorum ama burası da çok aşırı olmuş. | Open Subtitles | أدرك بأن حفل الزفاف يجب أن يكون عصرياً لكن المكان هنا ليس جيداً تماماً |
| 1934'teyiz ve uzun saç artık hiç moda değil. | Open Subtitles | نـحن في سنة 1934 والشعر الطويل ليس عصرياً الآن. |
| Demek istiyorum ki, probleme moda bir çözüm var, ki özü, benim fikrime göre; | Open Subtitles | أعني أن هناك حلاً عصرياً للمشكلة الذي في الأساس على حد رأيي |
| Merak ediyorum, insanlar bizim böyle akımsal birşey sattığımız fikrini nereden çıkartıyorlar? | Open Subtitles | اتسائل من أين يحصل الناس على فكرة أننا نقدم شيئاً عصرياً كذلك؟ |
| - Yenilikçi değilsin o zaman! | Open Subtitles | -لست عصرياً إذاً |
| Güzel ve rahat, ayni zamanda donuk değil modern olanlardan. | Open Subtitles | -شيء رائع ومريح نوعاً ما لكن ليس جامداً جداً أو عصرياً جداً |
| Rüzgâr Gibi Geçti'nin modern bir yorumunu yaptım. | Open Subtitles | أديت مشهداً عصرياً من فيلم " ذهب مع الريح ". |
| - Herkes modern olmak zorunda değil. | Open Subtitles | ليس من الضروريّ أن يكون الجميع عصرياً |
| -Çok modern görünmüyor. | Open Subtitles | -ليس عصرياً |
| Bu günlerde pek moda değil ama. | Open Subtitles | أعلم أنه عصرياً كثيراً هذه الأيام |
| Merak ediyorum, insanlar bizim böyle akımsal birşey sattığımız fikrini nereden çıkartıyorlar? | Open Subtitles | اتسائل من أين يحصل الناس على فكرة أننا نقدم شيئاً عصرياً كذلك؟ |
| - Yenilikçi değilsin o zaman! | Open Subtitles | -لست عصرياً إذاً |