| Onun için önemli bir gün. | Open Subtitles | حسناً ، إنه يوم عظيم بالنسبة له |
| Bu benim için önemli bir gün, tamam mı? | Open Subtitles | هذا يوم عظيم بالنسبة لي حسنا ؟ |
| Hepimiz için önemli bir gün. | Open Subtitles | إنه يوم عظيم بالنسبة لنا كلنا |
| Kısacası, New York Şehri için harika bir gün. | Open Subtitles | باختصار، يوم عظيم بالنسبة لمدينة نيويورك. |
| Bu Afrika kıtası için harika bir çözüm çünkü Afrika'lıların yüzde 80'i bir banka hesabına sahip değil, fakat heyecan verici olan, M-Pesa'nın enerji gibi bir sektördeki diğer aykırı yenilikçi işletme modellerin kaynağı oluyor olması. | TED | هذا حل عظيم بالنسبة للقارة الأفريقية لأن 80 في المئة من الأفارقة لا يملكون حسابات مصرفية، ولكن ما هو مثير هو أن M-Pesa أصبح الآن مصدر من مصادر أخرى لنماذج الأعمال التخريبية في قطاعات مثل الطاقة. |
| Başta bir kadın görmek gençler için çok iyi örnek oluşturur. | TED | إنه نمودح عظيم بالنسبة إلى الشباب لرؤية النساء في السطلة وفي المسؤولية. |
| Daha önce hiç sakatlanmadığını söylüyor ki benim için çok iyi. | Open Subtitles | ،يقول بأنّه أبدا لم يصاب . هذا عظيم بالنسبة لي |
| Bu seçmeler benim için önemli. | Open Subtitles | إنه دور عظيم بالنسبة لي |
| Sivil hayat için harika bir yer. | Open Subtitles | سيكون عظيم بالنسبة للحياة المدنية |
| - Çünkü senin için harika bir örneğim var. | Open Subtitles | - بلى. - لأنني حصلت على مثال عظيم بالنسبة لك. |
| İşin bizim seks hayatımız için çok iyi... ama benim işim için o kadar da iyi değil. | Open Subtitles | عملكِ عظيم بالنسبة لحياتنا الجنسيّة ولكنّه ليس كذلك بالنسبة لعملي |
| Bu senin için çok iyi. | Open Subtitles | هذا شيء عظيم بالنسبة لك. |