| Teklif formunu onun yazdığını öğrenirlerse seni atarlar. | Open Subtitles | إذا علموا أنها كتبت لك الطلب، سوف يطردونك خارجاً. |
| - Sen işini yapıyordun. - Neden bu adamları gönderdiğimi bilmek istiyorlar. - Eğer sizi de işe bulaştırdığımı öğrenirlerse, işim biter. | Open Subtitles | وأنا فى الوسط ولو علموا انى طلبت منهم التوجه هنا واعمل معكم ستكون مشكله |
| Ve Global bunu biliyor Jack. Nasıl bildiklerini bilmiyorum ama biliyorlar işte. | Open Subtitles | جلوبال علموا بذلك لا أعرف كيف , لكنهم علموا وهم يضغطون علينا |
| Daha eşit bir toplumun ortak bir vizyonla genç topluluğun üyesi olduklarını ve bu toplumda kendi güçleri olduğunu öğrendiler. | TED | علموا أنهم كانوا أعضاء في مجتمع من الشباب مع رؤية مشتركة لمجتمع أكثر عدالة، وتعلموا أن لديهم السلطة داخل هذا المجتمع. |
| Zeki insanlar evrende düşünen, hisseden varlıkların sadece biz olmadığını biliyordu. | Open Subtitles | الأذكياء علموا أننا لسنا الكائنات المفكرة ذات الإحساس الوحيدة في الكون |
| Eğer kaçtığımı öğrenirlerse, gelip beni alması için T.Ray'i ararlar. | Open Subtitles | إذا علموا أنني هربت . سوف يكون عليهم الاتصال بـ تي.راي ليأخذني |
| Senin kim olduğunu; kızım olduğunu öğrenirlerse beni yakalamak için seni kullanırlar. | Open Subtitles | إذا علموا من تكوني.. وبأنك ابنتي سيستغلونك للوصول لي |
| Senin kim olduğunu; kızım olduğunu öğrenirlerse beni yakalamak için seni kullanırlar. | Open Subtitles | وإن علموا من تكونين، بأنّك ابنتي فسيتغلّوك للنيل منّي |
| Yani artık kör olduğunu biliyorlar, er ya da geç öğreneceklerdi. | Open Subtitles | إذا, فقد علموا بأنك أعمى كانوا سيعلمون ذلك عاجلاً أو آجلاً |
| Balıktan erken döndüğünüzü biliyorlar. Nedenini öğrenmek istiyorlar. | Open Subtitles | علموا بأمر قطعك لرحلة صيدك ويريدون معرفة الامر |
| Burada bir soru var. Senin Crash'te olduğunu nereden biliyorlar? | Open Subtitles | السؤال المطروح كيف علموا بذهابكِ الى كراش ؟ |
| Ardından ikinci sınıfı tekrarlaması gerektiğini öğrendiler ve Brianna yerle bir oldu. | TED | وبعدها علموا أنه يجب عليها إعادة الصف الثاني كانت بريانا مدمّرةً. |
| Anlamıyorum. Ne kadar para toplandığını nereden öğrendiler? | Open Subtitles | أنا لا أَفهم ، كيف علموا أنها رفعت مقدار المال؟ |
| Eğer eskı Yunanlılar Avustralya'dakı mevsimleri biliyor olsaydı efsanelerini bu durumuda gösterecek şekilde çok kolay çeşitlendirebilirlerdi. | TED | أنه لو أن اليونانيون القدماء علموا عن الفصول في استراليا لكان بإمكانهم تغيير أسطورتهم بسهولة ليتنبئوا بذلك |
| Zeki insanlar evrende düşünen, hisseden varlıkların sadece biz olmadığını biliyordu. | Open Subtitles | الأذكياء علموا أننا لسنا الكائنات المفكرة ذات الإحساس الوحيدة في الكون |
| Bu operasyonu bilen toplam 6 kişi vardı. | Open Subtitles | كان هنالك ستّة أشخاص علموا بأمر هذه العمليّة |
| Ve sonradan alacakları para olmadığını bilirlerse sence ne olur? | Open Subtitles | لن يتصرفوا جيدًا إن علموا بأنه لا يوجد أجر مستقبلي |
| Günü geçen ürünleri aldığımızı öğrenmişler. | Open Subtitles | لقد علموا أننا أخذنا الأشياء منتهية الصلاحية |
| Böyle bir yerde yaşadığımı bilseler erkekler benimle ilgilenmezler. | Open Subtitles | الرجال لا يهتمون إذا علموا إنني أعيش في مكان كهذا |
| İçlerinden herhangi birisi burada olduğumu öğrenirse, beni asla affetmezler. | Open Subtitles | لو أى من الرفاق علموا أننى هنا لن يسامحونى ابدا |
| Her adamımıza karşılık bir adam. Nereye konuşlanacağımızı çok iyi biliyorlarmış. | Open Subtitles | أربع وحدات، في كل موقع لقد علموا بالضبط أين تمركزنا |
| Tren istasyonundaki o adamlar, orada olduğumuzu nasıl bildiler? | Open Subtitles | هؤلاء الرجال الذين كانوا فى محطة القطار كيف علموا إننا سنكون هناك؟ |
| Köylülerden haydutların bu tarafa geldiklerini öğrenmiş olmalılar. | Open Subtitles | لابد أنهم علموا بوجود قطاع الطريق هنا عن طريق القرويين |
| Hisse senetlerine yatırım yaparken para kaybettiğini öğrenince kimse senin fallarına inanmayacak. | Open Subtitles | لن يصدقك أحد إذا علموا بهذا خسرت مالك عندما أستثمرته بالبورصة، ألا تعتقد هذا؟ |
| Benim de farkına vardığımı anladılar ve kaçtılar. | Open Subtitles | ولابد أنعم علموا أني أعلم بأنها كانت عملية احتيالية ولذلك قد فروا هاربين. |