| - Evet. Önce, herkesin önünde utanmazca dans ediyorsun, bütün erkeklerin ...zaaflarını ve günahkar arzularını uyandırıp, kendine baktırıyorsun. | Open Subtitles | أولاً ترقصى علناً بدون خجل، تستيقظى في كل رجل |
| Bu yasa dışı zorbalık olaylarının gölgeler arkasında bir yerlerde dönmediği aklıma düştü; devlet memurları tarafından açıkça yapılıyordu. | TED | وذكَّرني بمخططات الابتزاز غير المشروعة هذه لا تجري في الخفاء، بل يديرها مسؤولون لنا علناً. |
| Riskli ve halka açık yerlerde seks yapmaktan.. ...hoşlanmıyor değilim. | Open Subtitles | أنه ليس لأني لا أحب الجنس المحفوف بالمخاطر ونوعاً ما علناً |
| HW: Çin'in, oldukça sesli aldığı eleştiriyi görmek de benim için ilginçti. | TED | هيلين والترز: وما كان مثيراً للاهتمام لي رؤية النقد الذي وُجه للصين علناً. |
| Aleyhine olan bütün kanıtların aksine, ilk kez halk içine çıkmıyorum. | Open Subtitles | كل الأدلة على نقيض ذلك، هذه ليست أول مرة لي علناً |
| Ortalık yerde o kadınla birlikte görüldüğünü biliyor muydun? | Open Subtitles | أتعلمين أنه شوهد علناً مع تلك المرأة؟ |
| ulu orta yapmıyorlar ama, hele de hoşlandıkları erkeğin önünde. | Open Subtitles | ليس علناً وبالتأكيد ليس أمام الرجال الذين يكنون مشاعر لهم |
| Ama hayatı boyunca bir kez sadece bir kez, annesiyle hem fikir olmadığını toplum içinde göstereceğini düşündüm. | Open Subtitles | أن أدخلها فى حياتها و أن أجعلها تعارض أمها علناً |
| Kraliyet cübbesi gönderilmeli, ve Majesteleri bunu halkın önünde yaptırmalı. | Open Subtitles | نرسل له روباً ملكياً يكون جلالته قد ارتداه علناً |
| Hay Allah! herkesin önünde hücresini paramparça etmekle övündü. | Open Subtitles | انه يقوم بها علناً باتخاذ زنزانته على حدة |
| Bu gece 80 milyonu gizlice kaybedersin ya da herkesin önünde 160 milyon dolar. | Open Subtitles | سيد بيندكت يمكن ان تفقد 80 مليون سراً او تفقد 160 مليون علناً انه قرارك |
| Bu yalanlarla herkesin önünde Burgund kraliçesine hakaret ediyorsun. | Open Subtitles | هل تهينين ملكة بورغيند علناً بهذه الأكاذيب؟ |
| Herkes açıkça ondan uzak duruyor... çünkü bu mümkün olan en büyük onursuzluk. | Open Subtitles | اصبح منبوذ من الجميع علناً لأنه وصِف بأبشع عار |
| Önceden yıkıcı, devrimci, devlet düşmanı diye etiketlenen insanlar, bu gece zaferlerini açıkça kutluyor. | Open Subtitles | الناس الذين كانوا يسمَون بالمخرَبين والثوَار وأعداء الدولة يحتفلون علناً الليلة |
| Çünkü seninle halka açık bir yere gitmem söz konusu olamaz herhalde. | Open Subtitles | أقصد . من الواضح ان الذهاب معك الى أي مكان علناً أمر مستبعد |
| Her yıl Çin'de sayısız Kuzey Koreli yakalanıyordu ve Kuzey Kore'ye geri gönderiliyorlardı. Orada da işkence görebiliyor, hapse atılabiliyor ya da halka açık infaza maruz kalabiliyorlardı. | TED | في كل سنة، يتم القبض على عدد لا يحصى من الكوريين الشماليين في الصين ويتم ترحيلهم إلى كوريا الشمالية حيث يقومون بتعذيبهم، وسجنهم أو إعدامهم علناً |
| Sanırım daha önce sesli söylemedim. | Open Subtitles | أعتقد بأني صدقت وجوده لأني لم أنطق إسمه علناً من قبل |
| Hayır, herkesi değil sadece babaları halk içinde küçük düşürülmüş olanları. | Open Subtitles | حسنٌ، ليسَ كلّ شخصٍ بالبلدة . قد رأى والده يهان علناً |
| Ortalık yerde birşey yapmaya kalkacağını zannetmem. | Open Subtitles | -لا اعتقد انه سيفعل شيئاً علناً |
| Biraz müstehcen ve özeldi. ulu orta yapmak zor. | Open Subtitles | كانت غير مهذبة قليلاً وقيلت بهمس فمن الصعب قولها علناً |
| İnsanlar toplum içinde bu aldatıcı tavırlarını korumaları lazım. | Open Subtitles | علناً ، يحتاج الناس أن يبقوا ذلك النوع في الواجهة |
| Direnişin liderlerini toplayalım ve halkın önünde idam edelim. | Open Subtitles | لنقوم بجمع زُعماء المُقاومة ثم نُعدمهم علناً أمام العامة |
| Fakat siz, Senatör Allgood'u açıkça kamu fikrine hile karıştırmakla suçluyorsunuz. | Open Subtitles | ولكنك اتهمت السناتور علناً بأنه يتلاعب بالرأي العام |
| Niçin hissedarların önünde ortaya yem olarak atıldım ve küçük düşürüldüm. | Open Subtitles | لماذا قُدت لتلك المنصة وأهنتني علناً أمام حاملي الأسهم؟ |
| Ve bilmelisin ki hiçbir organ nakil komitesi bunu açık açık söylemez ama senin işinde çalışan hiç kimseye organ bağışında bulunmazlar. | Open Subtitles | وينبغي أن تعلم، طالما أنّ لجنة زرع الأعضاء لن تذكر ذلك علناً أنّهم لن يوافقوا على منح عضو لشخص في مهنتكَ |
| Destekçileri de bu sayfaya gidip öfkelerini herkesin ortasında kustular. | TED | وفي موقعه الخاص قد جن جنونهم علناً لقد كان سيناتور أوباما عندما تم إنشائه ، ولكنهم غيروا أسمه لاحقاً |
| Ve bu daha da rahatsız ediciydi, çünkü, yaralılar grubu açıktan açığa bilgi toplayamıyorlardı. | Open Subtitles | كان هذا شيء مزعج لأنني أنا الطرف التضرر لم استطع أن اقوم بجمع المعلومات علناً |
| Aşkını kamuya açıklamasını sağlayıp kayda geçirterek. | Open Subtitles | بجعلها وهي تعلن عن حبها علناً وعلى السجل |