Onların fikirleri bişey ifade etmiyordu, çünkü birileri internette, kendi borusunu öttürüyordu. | Open Subtitles | إن رأيهم لم يعد مهماً , لأنَّ أحدهم على الأنترنت, يَركل مؤخراتهم. |
İnternette rüya evlerine bakıyordum. Bu da aklıma bir oda daha eklemeyi getirdi. | Open Subtitles | إذاً كنتُ على الأنترنت أتصفح منازل الأحلام، وذلك جعلني أفكّر بإضافة غرفة إضافية. |
Bu makale bir Cuma akşamı internette yayınlandı ve Cumartesi olduğunda, blogumdaki trafik bu durumdaydı. | TED | اذن تم نشر المقال على الأنترنت مساء الجمعة، ويوم السبت، هذا ما حصل على مدوّنتي. |
Ordu bağlantılarım, bu işi kurmama yardım etti. Satışlarımızın çoğu internetten. | Open Subtitles | معارفي العسكريين ساعدتني في إنشاء هذه التجارة معظم مبيعاتنا على الأنترنت |
İnternetten bir adamla tanıştı. Adam iyi, başarılı ve en önemlisi onunla gerçekten ilgileniyor görünüyordu. | TED | لقد قابلت هذا الرجل على الأنترنت وبدا لطيفًا وناجحًا، والأهم بدا معجبًا بها حقًا. |
İnternete bir şey koyarsın, birileri de ona talip olur. | Open Subtitles | تضعين شيئا على الأنترنت أحدهم في مكان ما مستعد لشرائه |
İkincisi, online olduğunu bildiğin üç kişiden daha fazlasını takip etmelisin. | TED | ثانياً، عليك أن تتابعي أكثر من ثلاثة اشخاص تعرفينهم على الأنترنت. |
Eğer internet seks skandalından söz etmezse sen de gündeme getirme. | Open Subtitles | و إن لم يتحدث عن فضيحة الجنس على الأنترنت فلا تذكرها |
İnternette okumuştum kemoterapi vücuttaki suyu azaltıyormuş buzlu şekerler de yardımcı oluyormuş. | Open Subtitles | لا , لقد قرأت على الأنترنت بأن الكيمياء ستجففك تماما ً والشئ الوحيد الذي سوف يساعدك هو الآيسكريم |
Hepsi de internette aynı gün yayınlanmış kasıtlı olarak konmuş gibi. | Open Subtitles | كل واحد منهم كان منتشر على الأنترنت وفي نفس اليوم كأنها وضعت عمداً |
Molalarını internette harcamamalısın. | Open Subtitles | ليس من المفترض أن تقضي فترة الاستراحة على الأنترنت |
İnternette çok araştırma yaptım, komadaki hastalarla konuşmak gerektiğini söylüyorlar. | Open Subtitles | هل تعلم انني عملت الكثير من البحث على الأنترنت ويقولون انه يتوجب عليك التحدث مع ضحايا الغيبوبة بيتي أنني افعل مابوسعي |
İnsanlar internette o kadar çok şey görüyor ki,.. | Open Subtitles | الناس يرون الكثير من الصور على الأنترنت كل يوم |
İnternette bana yardım eden bazı Nijeryalılar var. | Open Subtitles | هم النيجيرين الذين على الأنترنت والذين ساعدوني |
Diğerleri anmaladıkları yerleri internetten araştırdı. | TED | في حين بدأ بعضهم البحث عن أشياء يجهلونها على الأنترنت. |
Sadece internetten görüşüyorlarsa nasıI göründüğünü bile bilmiyor olabilir. | Open Subtitles | إن كانوا يتواصلون على الأنترنت فقط فهناك إحتمالية إنها لم تعرف كيف يبدو حتى |
Evimi internete koyuyorlar, sonra bütün saplantılı hayranlarım görecek. Alo? | Open Subtitles | تضع بيتي على الأنترنت من اجل أن يروه معجبيني المهووسين |
- İnternete göre öyle. - Endişelenme, sen hala esas oğlansın. | Open Subtitles | طبقاً لما قيل على الأنترنت فلا تقلق فمازلت أنت الأقوى |
Bir online eş arama sitesi bizi rastgele birbirimizle eşleştirmişti. | Open Subtitles | موقع مواعدة غرامية على الأنترنت بشكل عشوائي حصل بيننا تطابق |
Bu ürünleri internet üzerinden satan bir Çin firması buldum. | Open Subtitles | حسناً، وجدت شركة توريدات صينية تبيع هذه المادة على الأنترنت |
Böyle bir şey istesem internetteki heriflerin gönderdiği biletleri kullanırım. | Open Subtitles | إذا أردت هذا, على أن أستعمل تذكرة الحافلة التى أرسلت لى على الأنترنت |
Neyse ki henüz internette bir şey görmedim. | Open Subtitles | الخبر السار أنني لا أرى أيّ شيئ حول الأمر على الأنترنت بعد. |
Pekala biz oyunlaştırma tekniğini öğrenmeye uyguladık ve bu çevrimiçi laboratuvar inşa edebiliriz. | TED | فنحن قمنا بتطبيق هذا التفاعل مع الألعاب الى تقنيات التعليم. واستطعنا بناء تلك المختبرات التجريبية على الأنترنت. |