| Bir ata üç kişi binemeyiz. | Open Subtitles | نحن لا نَستطيعُ الرُكوب ثلاثتنا على الحصان. |
| Bir daha ata nişan al, belki Pepper'ı vurursun! | Open Subtitles | في المرة القادمه حاول التنشين على الحصان فلربما تصطاد بيبر |
| Truvalılar yanlış ata oynamıştı. | Open Subtitles | لطروادة راهنوا على الحصان الخاطئ حسناً ؟ |
| Yani araban ateş aldı babam ve atın üzerindeki kadın yüzünden. | Open Subtitles | إذا سيارتك اشتعلت بسبب والدي والامرأه التي كانت على الحصان |
| Sadece o at için kaygılanıyorum. Ona bir şey olmasını istemem. | Open Subtitles | انا قلق على الحصان هناك، لا اريد ان يحدث له اى شىء |
| Evet. Yakışıklı bir genç at üzerinde bir kadın ile birlikte geldi. | Open Subtitles | حسنا، امرأة شابة وسيمة جاءت على الحصان |
| Lütfen attan inin Lordum, patlama şiddetli olabilir. -Sahi mi? | Open Subtitles | . من فضلك إهبط من على الحصان ، أيها اللورد . ربما سيكون هناك إنفجار |
| Seni kalan tek atın üstüne atıyordum. | Open Subtitles | كنت أضعك على الحصان الوحيد المتبقي، |
| O atın üzerinde lanet bir sirk hayvanı gibi etrafımda zıplayıp duramayacaksın. | Open Subtitles | ليس عليك أن تقفز عليهُ مثل قفزات حيوان السيرك على الحصان |
| ata binene kadar burada dur sonra gidersin tamam mı? | Open Subtitles | فقط ابقي حتى اصعد على الحصان ومن ثم تستطيعين الذهاب, حسناً؟ |
| Öyle. Ama zavallı ata çok fazla yüklendik. | Open Subtitles | إنه كذلك بالفعل ، ولكننا ضغطنا كثيراً على الحصان المسكين |
| Benim de bileğim acıyor ama ata hemen tekrar binmelisin derler. | Open Subtitles | معصمي يضر، ولكن تعلمون ما يقولون، يجب أن تحصل على حق العودة حتى على الحصان. |
| Temiz, mübarek ve tek boynuzlu ata biniyor. | Open Subtitles | أنت تعرف ، فهي طاهرة و قديسة و ركبت على الحصان ذو القرن الواحدة |
| 6. ata 100 dolar koyacak birini arıyorum. | Open Subtitles | دعوني فقط اراهن على هذا السباق احتاج لأن يراهن شخص ما بمائة دولار على الحصان السادس |
| ata binmeye geri döndüm. Ve bu at bir avukat. Bu yüzden onu sürmeye can atıyorum. | Open Subtitles | لقد عدتُ على الحصان ، وهذا الحصان محامي لذا أتوق لإمتطـائه |
| Beyler, ne mutlu ki atın üzerindeki kişi değiliz. | Open Subtitles | يا صاح، رائعٌ بالتأكيد ألّا تكون الرجل على الحصان كتغيير |
| atın üzerindeki kim? | Open Subtitles | من ذاك الذي على الحصان ؟ |
| Bir at için fazla gibi gözüküyor. | Open Subtitles | ـ كذلك. لكن يبدو هذا كثير على الحصان |
| Benzin fiyatlarını bir rupi veya daha fazlası vurursa bir at üzerinde seyahat edeceğim. | Open Subtitles | ... وإذا كانت أسعار البنزين ترتفع قبل الروبية أو أكثر، سوف أسافر على الحصان. |
| Evet, ama attan düşmesi nasıl yemeği akciğerlerine kaçırdı ve akciğerlerinin alt kısmı nasıl çöktü? | Open Subtitles | نعم ولكن ماالذي جعلها تسقط من على الحصان ؟ وجعل الطعام يذهب للرئتين وكلا الفصين للانهيار |
| O ölü adamı niye atın üstüne koydunuz? | Open Subtitles | لماذا وضعت الجثة على الحصان ؟ |
| atın üzerinde zorlukla ayağa kalkardı. | Open Subtitles | كان يمكن بالكاد تحصل على ما يصل على الحصان. |
| Senin atlı karıncaya binişini izler, günümüzden, gelecekten konuşurduk. | Open Subtitles | كنا نشاهدك وأنت تلعبين على الحصان ونتحدث حول يومنا, المستقبل. |