Bu çok lezzetli. gemide yediğimiz rezaletten çok daha güzel. | Open Subtitles | هذه كلها لذيذة معالجة فضلات الطعام بطريقة جيدة على السفينة.. |
gemide olduğumuzu bilmiyorlar. Yoğun bir şekilde korumaları için sebep yok. | Open Subtitles | انهم لا يعلموا اننا على السفينة ليس هناك سبب لحراسة قوية |
Bu gemide iki aranan kaçak olmadan çok daha kolay olacak. | Open Subtitles | سيكون هذا أسهل بدون وجود أكثر اثنين مطلوبين معنا على السفينة |
Bu kaptan gemideki herkesin hayatını riske atmak pahasına şarkıyı dinlemeyi seçiyor. | TED | تعريض حياة كل من على السفينة للخطر لكي يستطيع اوديسيوس الاستماع للاغنية ولما كانت تلك هي الخطة كما اعتقد فقد |
İlk uçuş turlarınız hala Geminin kayıtlarındaki etkileyici rekorlar arasında yer alıyorlar. | Open Subtitles | سررت بعودتك أنت الوحيد على السفينة الذي لا زال يحتفظ بسجل رائع |
Adamların gemiden ayrıldığından emin olun. | Open Subtitles | سلامة الرجال على السفينة وسأراك عند الاانطلاق من المرفأ |
gemide iki tip insan var... DL: Bilim adamları ve askerî elemanlar. | Open Subtitles | هناك نوعان من الاشخاص على السفينة هناك العلماء و في المقابل العسكريون |
gemide kalmaya devam edecekse, koltuk değneği ile devam edemez. | Open Subtitles | إن استمر بالمشي على السفينة سيكون العكاز عقبة كبيرة له |
Bu problem nispeten küçük olabilir. Örneğin; "Bir turistik gemide, norovirüsler tam olarak nerede yayılmaya başlar?" | TED | والمشكلة هي صغيرة نسبيا؛ على سبيل المثال، أين بالتحديد على السفينة يبدأ النوروفيروس بالانتشار؟ |
- Tıpkı gemideki bir kıza-- - gemide bir kız mı vardı? | Open Subtitles | انه فقط أن هذه الفتاة على السفينة أكانت هناك فتاة على السفينة ؟ |
Demek istediğim, gemide birbirimizi korkunç arzuladık bu yüzden onu uzun boylu ve yakışıklı gördüm. | Open Subtitles | على السفينة كان لدينا حنين لبعضنا البعض فرأيته طويلا و أنيقا |
Doğru gemide olduğumuzdan emin misin, Sylvester? | Open Subtitles | هل انت متأكد اننا على السفينة الصحيحة يا سيلفستر ؟ |
Bu konu hakkında gemide tek kelime etme, tamam mı? | Open Subtitles | لا تقل شيئاً عن هذا على السفينة.هلا فعلت ذلك؟ |
Efendim, siz de burada gemide kalmasının daha güvenli olacağını düşünmüyor musunuz? | Open Subtitles | والآن سيدى , ألا تظن بأنه سيكون أكثر أماناً بالبقاء على السفينة فى الوقت الحاضر ؟ |
Evet, gemide bir katil var. Ve o içimizden biri değil! | Open Subtitles | بالتأكيد , قاتل على السفينة وهو ليس أحدنا |
Döndüklerinde gemideki bütün silahlarla onları bekliyor olacağız. | Open Subtitles | سنعد لهم كل سلاح على السفينة لدى عودتهم. |
gemideki hiçkimsenin ondan hoşlandığını sanmıyorum, fakat cidden... kimin onu öldürmek için sebebi olur ki? | Open Subtitles | أعتقد أنه لم يكن هناك أحد على السفينة قد أحبها و لكن .. من سيكون لديه السبب ليقتلها ؟ |
Geminin kontrolünü ele geçiremediğimiz için de bizim varlığımız ikinci planda kalıyor. | Open Subtitles | منذ أننا لم نستطيع السيطرة على السفينة ووجودنا هو السبب الثانى لذلك |
gemiden mümkün olduğunca ayrılmamalıyız. Hadi. | Open Subtitles | علينا أن نبقى على السفينة لأطول وقت ممكن. |
Diğer savaş gazileriyle beraber Gemiye binmemi istediler bir çeşit... deniz gösterisi için... | Open Subtitles | أنهم يريدونني أنضم لبعض المحاربين القدامي على السفينة أنه نوع من المشهد البحري. |
Buluşacakları gemi ya da denizaltıya misilleri çekmek için kullanacakları raylı sistem için. | Open Subtitles | لقد قاموا بنظام تسييج لكى ينزِلوا الصواريخ من على السفينة أو الغواصة سيلتقون |
gemiyi ele geçirmek için bizimle savaşırsanız sizi özgür bırakacağız. | Open Subtitles | حاربوا معنا للاستيلاء على السفينة وسنمنحكم حريتكم بمجرد أن ننتهي |
Komuta gemisini yendikten sonra uzaylılar Dünya'yı tuşlamamıza yardım edecekler. | Open Subtitles | عندما نتغلب على السفينة الآمرة المخلوقات ستساعدنا على الإتصال بالأرض |
Artık gemidesin, Yunanistan'da değil. | Open Subtitles | أنتِ الآن على السفينة , أنتِ لست في اليونان |
- Dinle, Sara, Linc ve ben gemideyiz. | Open Subtitles | (أنصتي ، (سارة أنا و (لينك) ، على السفينة |