| Evet, eşyalarımı topluyorum ve dünyayı ele geçirme planımın üzerinde çalışıyorum. | Open Subtitles | نعم , فقط احزم حقائبي واعمل على خطتي للهيمنة على العالم |
| Ölüm ışını ile dünyayı ele geçirmek için... planlar mı yapıyorsun? | Open Subtitles | أنا اسفة. هل تخطط للاستيلاء على العالم عن طريق شعاعك المميت؟ |
| Bakın, deniz seviyesi problemi ve kriyosferin bundaki rolü son derece önemli ve Tüm dünyayı etkileyecek. | TED | مشكل ارتفاع مستوى البحر ودور الغلاف الجليدي في رفعه مهم للغاية وسيؤثر على العالم بأسره. |
| tüm dünyaya kahkaha ve neşe getiren o yeri yok ettik. | Open Subtitles | لقد دمرنا هذا المكان الذي يجلب المتعة والضحك على العالم باسره. |
| He's taking over the world Kevin Hart | Open Subtitles | وهو السيطرة على العالم كيفن هارت |
| Dünyanın hali yüzünden karamsarlığa düşünce, | Open Subtitles | عندما اشعر بالبتاحمل على العالم |
| Kocana ve bütün dünyaya karşı bunun hakkında yalan da söylerdin. | Open Subtitles | و أيضاً بسبب كذبها بشأن مّا حدث على زوجها .. و على العالم. |
| Şimdi de ben buna Dünya'yı ele geçirme görünüşü diyeceğim. | Open Subtitles | اه. الان، هذا ما اسميه الشكل المناسب للسيطرة على العالم. |
| Cadılar tarafından, büyük ayini tamamlamak ve ölümü dünyanın üzerine salıvermek için kullanılan efsanevi nesne. | Open Subtitles | نعم. ومن هو كائن أسطوري سحري يستخدمها السحرة لإكمال الطقوس الخاصة بهم الكبير والموت فضفاضة على العالم. |
| Ve bu yolla dünyada daha fazla etkim olabilir. | TED | لانه بهذه الطريقة أُأَثر على العالم بصورة اكبر |
| Bunun bütün dünya için sunduğu sonuçları konuşmak istiyorum. | TED | أريد أن أتحدث عن آثار ذلك على العالم أجمع. |
| Makinelerin önce zeka sahibi olmaları ve ardından megalomanyaklaşıp dünyayı ele geçirmeleri değildi. | TED | الأمر ليس في أن الآلات تصبح ذكية في البداية ثم ينتابها جنون العظمة و تحاول السيطرة على العالم. |
| Ve etanol hakkında dinlediğiniz önceki konuşma, bana göre, mısırın son zaferidir. Bu -- (alkışlar) mısırın dünyayı ele geçirme planlarının bir parçası. | TED | والحديث الذي سمعتموه باكرا اليوم عن الإثانول لي هو الانتصار الأخير للذرة ضد المنطق السليم إنه جزء من خطة الذرة للسيطرة على العالم |
| Eğer herkes senin dediğin gibi yapsa, hırsızlar dünyayı ele geçirirdi. | Open Subtitles | أذا كل شخص كما تقول اللصوص يسيطرون على العالم |
| Bu imkansız. dünyayı ele geçiren zombileri gösteriyorlardı. | Open Subtitles | مستحيل صوروا الموتى وقد إستولوا على العالم |
| Hoverkraftların olduğu, maymunların dünyayı ele geçirdiği dönemlerin. | Open Subtitles | انا اتكلم فى اشياء خياليه والقرود استولوا على العالم |
| Kötü, dünyayı ele geçirmek istiyor... ve tüm başüstü gözlerine kolayca sığabiliyor. | Open Subtitles | إنه شرير, إنه يريد أن يسيطر على العالم و بالإمكان تخزينه بسهولة في صناديق التخزين العلوية |
| Tasarım gerçekten Tüm dünyayı gözlemliyor ve çeşitliliği gözönünde bulunduruyor. | TED | التصميم حقاً يتطلع على العالم كله، ويتضمن العالم في جميع نطاقاته المختلفة. |
| İçindekileri yüksek sesle okuyan kişi, Tüm dünyayı kontrol edebilecek cennete veya cehenneme çevirebilecek güce ulaşır. | Open Subtitles | من يقرأ كلماتها بصوت عال في مجملها سوف تكتسب قوة للسيطرة على العالم وتحويله الى الجنة أو جحيما لا يطاق. |
| Bir kaç oyun günü sonra ortaya çıktı ki bu zengin ülke tüm dünyaya hakim olabilmek için askeri bir saldırı planlıyordu. | TED | و بذالك و بعد عدة أيام في اللعبة تبين لنا أن هذه الدولة الكبيرة كانت تخطط لحملة عسكرية للسيطرة على العالم. |
| He's taking over the world | Open Subtitles | وهو السيطرة على العالم |
| Dünyanın hali yüzünden karamsarlığa düşünce, | Open Subtitles | عندما اشعر بالبتاحمل على العالم |
| Bu pozitif tutumunu bütün dünyaya göstermek istiyordu. | Open Subtitles | أرادت ترك بصمتها الايجابية على العالم. |
| O Dominic'le birlikte ve Dünya'yı ele geçirmeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | انها مع دومنيك، وهما يحاولان السيطرة على العالم. |
| Tüm dünyanın üzerine işeyecek kadar iyi olduğum inancıyla yükseldim. | Open Subtitles | لقد تربيت على الاقتناع بأني جيد بما يكفي لأتبول على العالم كله . |
| Çünkü en nihayetinde, onlar, bu dünyada nasıl işlev göreceklerini değil de dünyanın tam olarak neye benzediğini o haliyle öğreniyorlar. | TED | لأنهم في النهاية يتعلمون تقريبا بالتعرف على العالم, وليس بتعلم كيفية العمل داخله. |
| Psikolog olarak, dünya için endişeleniyorum, fakat benim dünyamda insanların kendilerini görme biçiminden endişeleniyorum. | TED | وكباحث علم اجتماع انا قلق على العالم ككل وقلق اكثر عن كيفية نظر الافراد لذواتهم في الجزء من العالم الذي اتيت منه |