| Kemiklerdeki işaretler, kesici bir aletin izleri, ama metal değil. | Open Subtitles | تلك العلامات على العظام من جراء آلة قطع وليس معدن |
| Ve Kemiklerdeki izler etçil havyanların saldrısına uğradığını gösteriyor ki bunlar böcek, kuş veya kemirgen değil. | Open Subtitles | و العلامات التي على العظام تشير إلى وجود حيوان لآكل للحلم و هو ليس من الحشرات أو الطيور أو القوارض |
| Kemikteki morluk çember şeklinde ve çapı 25 mm kadar. | Open Subtitles | تبدو الكدمات على العظام دائرية الشكل وقطرها حوالي 25 ملمتراً. |
| Kemikteki izler, onları bıraktığı yerler çok belirleyici işaretler. | Open Subtitles | العلامات على العظام و مكان رميهن ذلك توقيع محدد جدا |
| Şimdi, bu kemiklerde bulduğumuz hızlandırıcının profili. | Open Subtitles | الآن هذا هو التحليل لعامل الإشتعال الذي وجدناه على العظام |
| Bifteğin içinde hem Kemik vardır, hem de kaba et. | Open Subtitles | بينما لحم الأبقار يحتوي على العظام و بعض اللحم الخام. |
| Bu yaralarda ve kemiklerin üzerinde silaha ait parçalar olabilir. | Open Subtitles | بجروح كثيرة لابد أن هناك مواصفات للسلاح على العظام |
| Kazıp kemiklerini çıkartın! Kötülükleri için cezalandırılsın! | Open Subtitles | أحفر على العظام ...دعهُ يُعاقب على |
| Zack, Kemiklerdeki kesikleri incelemek için sana ihtiyacım var. | Open Subtitles | زاك, أريد منك أن تحلل التقطيع على العظام |
| Kemiklerdeki izlerle bıçaklarını karşılaştırabilirsiniz, değil mi? | Open Subtitles | خمنت أنه بإمكانك ان تطابقي الشفرات بأثار التقطيع من على العظام,صحيح؟ |
| Kemiklerdeki yaraların nasıl oluştuğunu açıklayacak bir kaç senaryo geliştirdim. | Open Subtitles | أجريت العديد من السيناريوهات على الجسد الضحية لتعليل الإضرار على العظام |
| Yani zarar gören Kemiklerdeki kuvvet profilini tekrar canlandırmak için üst vücuda saldıracağız. | Open Subtitles | إذاً سنستهدف الجذع لنرى إنّ كنا نستطيع إعادة خلق معايير القوة الموجودة على العظام المتضررة. أجل. |
| Yeni Kemiklerdeki anormallikleri tespit etmek fosillerden çok daha kolay. | Open Subtitles | من المؤكد أنّ رؤية شذوذات على العظام الحديثة أسهل من رؤيتها على العظام المتحجرة. |
| Eğer Kemikteki aşınmalara uygunsa olabilir. | Open Subtitles | حسناً، إذا تطابقت مع التآكلات على العظام |
| Hayır. Bu Kemikteki somut iz kaybolduktan sonra olur. | Open Subtitles | لا،كان ذلك ليترك دليلًا ماديًا على العظام |
| Kemikteki şu çentiklere bak. | Open Subtitles | إنظري لهذه العلامات المسننة على العظام |
| Bu kemiklerde bulduğumuz mikro-oyuklara uymalı. | Open Subtitles | ذلك سيُطابق الحُفر الصغيرة التي وجدناها على العظام. |
| Ama kemiklerde, silaha işaret eden bir şey yok. | Open Subtitles | لدينا دليل على صراع، لكن لا شيء على العظام يشير إلى سلاح. |
| Bak bakalım etraftaki kemiklerde de var mı? | Open Subtitles | تحقق إن كانت هناك ثقوب أخرى على العظام المحيطة. |
| Ne kadar yayıldığını görmek için, Kemik taraması yapmalıyım. | Open Subtitles | مازلت أريد أن أجري فحص على العظام حتى أعرف مدى انتشاره |
| kemiklerin üzerinde çok fazla kıkırdak var. | Open Subtitles | . الكثير من الغضاريف على العظام |
| Taşlar. Kazıp kemiklerini çıkartın! | Open Subtitles | الأحجار، أحفر على العظام! |