"على الفوضى" - Traduction Arabe en Turc

• Dağınıklık için
• karışıklık için
• kaosu
• karmaşayı
• karışıklık yüzünden

Bu Dağınıklık için özür dilerim. Bu günlerde hayatım biraz karışık.
معذرة على الفوضى لقد انقلبت حياتى رأسا على عقب مؤخراً

Çok güzel. Dağınıklık için kusurumuza bakmayın.
لا بد أن يكون أمراً جيداً، جيد حقاً، آسف على الفوضى

Dağınıklık için kusura bakmayın. Personel toplantısı yapıyorduk.
إعذرونا على الفوضى كان لدينا إجتماع للموظفين

karışıklık için üzgünüm. Benim arkadaşla bir problemi var. Aynısını geçen hafta da yaptı.
أنا آسف على الفوضى , لقد إنجرف بعواطفه قليلاً , أعدك أن لا يحصل ثانيةً

Acil durum ekipleri kaosu kontrole yardım için sahadalar.
فرقنا لحالة الطوارئ متواجدة تعمل على مساعدتكم للسيطرة على الفوضى

Güle güle o zaman! Tanıştığıma sevindim, Dağınıklık için özür dilerim.
مع السلامة إذا, من الرائع مقابلتك آسف على الفوضى

Dağınıklık için üzgünüm. Hizmetçinin izin günü.
إعذرنى على الفوضى ايام الخدم إنتهت

Dağınıklık için özür dilerim. Erkeğim 18 yıl önce öldü.
أسفة على الفوضى خادمتى ماتت من 14 سنة

Dağınıklık için özür dilerim. Burada çok fazla kalmadım.
آسف على الفوضى , أنا لا أبقى هنا كثيراً

Polisler gelince Dağınıklık için özür dilediğimi söylersin.
أخبر الضابط أنني آسف على الفوضى

Dağınıklık için kusura bakmayın. Bazı işlerimden arta kalanlar.
آسف على الفوضى أتخلف عن أعمالي

Tanrım, Dağınıklık için kusuruna bakma.
يا إلهي .. يا إلهي أعذرني على الفوضى

Şey Dağınıklık için kusura bakmayın
نعم، حسناً، أنا اعتذر على الفوضى

Dağınıklık için kusura bakmayın.
أعذراني على الفوضى في المنزل

Buradan. Dağınıklık için özür dilerim.
إعذرونى على الفوضى

Dağınıklık için kusura bakma.
معذرة على الفوضى

Dağınıklık için özür dilerim. Taşınıyoruz da.
اعذرني على الفوضى , نحن ننتقل

Arabasını iki gün üst üste ödünç almak istemedim karışıklık için pardon.
لا أريد استعارة سيارته يومان على التوالي آسف على الفوضى ارمهم بالخلف فقط

karışıklık için üzgünüm. Biz Jiang'larız.. Ben Lili.
آسفون على الفوضى "نحن عائلة "جانغ" و أنا "ليلي

Birileri de büyüdüğü evdeki kaosu kontrol edemediği için tüm dünyayı kontrol etmeye çalışmazdı.
وربما أحدهم لم يكن سيحاول السيطرة على العالم أجمع لأنها لم تستطع السيطرة على الفوضى في منزلها وهي تكبر.

Kimi zaman da karmaşayı kontrol etmeme yardımcı olur.
وأحياناً أخرى، يساعدني في السيطرة" "على الفوضى

Doğduğun günden beri kafanda olan karışıklık yüzünden beni suçla o zaman!
لذا تلومني على الفوضى التي في رأسك منذ اليوم الذي ولدت فيه!