| Artık yapman gereken, öldürmek için ateş etmektir. | Open Subtitles | كل ما تحتاج إليه الآن هو القدرة على القتل |
| Birini öldürmek için eğitim almakla, bunu gerçekten yapmak arasında... büyük fark vardır. | Open Subtitles | هناك فرق كبير بين أن تتدرب على القتل وأن تقتل بالفعل |
| Tallulah, arkada kal. Sen de, Martha. Domuz Köleler öldürmek için eğitildiler! | Open Subtitles | تاللولاه تراجعي, وأنتِ أيضاً يا مارثا الخنازير العبيدة مدرَّبة على القتل |
| Ne bir cinayet kanıtı ne de çocuktan bir iz var. | Open Subtitles | لا شيء. لا يوجد دليل على القتل. ولا إشارة على الصبي |
| Hayır, öldürecek. Er ya da geç. O öldürmeye programlandı. | Open Subtitles | بلْ سيقتلني، إنّه مُبرمج على القتل فقط ومحتُوم عليه ذلك. |
| Önce biri diğerini öldürdü daha sonra herkes birbirini rastgele öldürmeye başladı. | Open Subtitles | إصرار على القتل , يقتلوا أي شخص , الكل بعضهم البعض |
| Hepimiz çocuğun bu dava için çok uğraştığını biliyoruz. Ama cinayetin onun dümende olacağı bir şey olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | نعلم جميعاً أنّ الفتى متعلق بالقضية، لكن لستُ متأكداً أنّه قادر على القتل. |
| Birini öldürmek için herkesin yetenek limiti farklıdır. | Open Subtitles | للقدرة على القتل لا، أنا أتكلم على المهارة |
| Geçenlerde Kongo'daydım. Orada daha sekiz yaşların adam öldürmek için eğitilmiş çocuklar var. | Open Subtitles | اتعلمين قبل ايام وصلت من الكونجو في افريقيا اتعلمين انهم يدربون الاطفال في عمر الثامنة على القتل |
| Eğer benim oğlum kaçırılsaydı ve birini öldürmek için zorlansaydı bu olay bütün gazetelerde manşet olurdu. | Open Subtitles | إذا تم اختطاف ابني ، واجبر على القتل سوف يكون على جميع الأخبار |
| Ama gerçek şu ki öldürmek için herkesin kapasitesi vardır. | Open Subtitles | {\3cHECEFAB\3aH6F}لكن الحقيقة هي أن كل شخص لديه القدرة على القتل |
| Ama duyduğuma göre öldürmek için eğitildiği denizcilerle ya da ona benzer bir bokla ilgili bir dizide oynuyormuş. | Open Subtitles | لكنني سمعتُ بأنهُ كان في برنامج بحري سيء حيثُ يتمّ تدريبه على القتل. |
| Hepimizin öldürmek için Özel Kuvvetler eğitimi yok. | Open Subtitles | هذا يعني أنّه ليس جميعنا من القوّات الخاصّة ومتدربين على القتل. |
| Olan şu; bu kadın seni prensini öldürmek için cinayet işlemeye teşvik ediyordu. | Open Subtitles | ماذا ذلك تلك المرأة تحدثك على القتل قتل أميرك |
| Bu işin insana öğrettiği bir şey varsa o da herkesin cinayet işleyebileceğidir. | Open Subtitles | إن كانت هذه الوظيفة تعلمك شيئا, فهو أن أي أحد قادر على القتل |
| Algoritmama göre cinayet işleyebilmen için haftalar sürecek davranışsal değişikliklere ihtiyacın var daha. | Open Subtitles | وفقا لخوارزمياتي، لديك أسابيع من التعديلات السلوكية قبل أن تكون قادراً على القتل. |
| Önce biri diğerini öldürdü daha sonra herkes birbirini rastgele öldürmeye başladı. | Open Subtitles | إصرار على القتل , يقتلوا أي شخص , الكل بعضهم البعض |
| Hepimiz çocuğun bu dava için çok uğraştığını biliyoruz. Ama cinayetin onun dümende olacağı bir şey olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | نعلم جميعاً أنّ الفتى متعلق بالقضية، لكن لستُ متأكداً أنّه قادر على القتل. |
| Ama cinayetin onun dümende olacağı bir şey olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | -لكن لستُ متأكداً أنّه قادر على القتل . |