İdari görevleri paylaşacağız. Ben de öncelikle bütçe ve maliyeye odaklanacağım. | Open Subtitles | و سنتـشارك المهـام الإدارية و سنركـز على الميزانية و التمويـل كأولويـة |
Washington'da Vietnam'daki savaş yüzünden bütçe üstündeki baskı çok fazla. | Open Subtitles | وبسبب الاحتياج على الميزانية الفدرالية في واشنطن وفي الحرب على فيتنام |
Elimizdeki bütçe zar zor yetiyor zaten. | Open Subtitles | نحن بالكاد نعيش على الميزانية التي لدينا |
Bağımsızlara otoyolu satıp yarın bütçe yasasını geçireceğiz. | Open Subtitles | اعطي المستقلين الطريق السريع سيتم التصويت على الميزانية غدا يجب ان نتجاوز المحنة |
Okul yönetim kuruluyla ilgili bir şeyden bahsetmişti bütçe kesintileriyle ilgili. | Open Subtitles | لقد دكر شيئاً حل مجلس المدرسة و قيامهم ببعض التخفيضات على الميزانية |
Hayır, sadece bütçe planlaması ile ilgili ama orda görüşürüz. | Open Subtitles | كلا ، فقط علي أن أوقع على الميزانية لكن سأراك هناك |
bütçe için Tanrılara şükür. | Open Subtitles | و، وشكرا للآلهة، على الميزانية. |
Yakında parlamentoyu açıp bütçe yasası için savaş vereceğim çökmek üzere olan bir hükümetle beraber. | Open Subtitles | انا بصدد انعقاد للبرلمان والموافقة على الميزانية... ...بحكومة على وشك الانهيار |
bütçe parlamentodan geçemezse, bu hükümet de yatar. | Open Subtitles | ان لم يتم الموافقة على الميزانية... ...فسيتحتم على هذه الحكومة الاستقالة |
Ama bütçe kısıtlamaları var. | Open Subtitles | لكن هناك قيود مفروضة على الميزانية |
ancak eğer bu 300 kişiyi alır ve arkadaşlarını bulursanız, ve aynı miktarda aşı alır ve bu 300 kişinin 300 arkadaşını aşılarsanız sanki topluluğun yüzde 96sını aşılamış gibi bir "sürü bağışıklığı" düzeyi elde edersiniz ve bunu çok daha verimli şekilde ve kısıtlı bütçe ile yapmış olursunuz. | TED | لكن إذا أخذنا ٣٠٪ ، هؤلاء ٣٠٠ شخص و جعلهم يرشحون أصدقائهم و أخذنا نفس العدد من اللقاحات و لقحنا أصدقاء الـ٣٠٠ أصدقاء الـ٣٠٠ تحصل على نفس المستوى من حصانة القطيع كأنك قد لقحت ٩٦ ٪ من السكان بكفاءة أكبر من ذلك بكثير، مع قيود صارمة على الميزانية |
bütçe üzerinde çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحن نعمل على الميزانية. |