kaçmasına yardım eden tüm Direniş üyelerini ele verene kadar. | Open Subtitles | حتى تسلمنا كل فرد من المقاومة . ساعدها على الهرب |
Ve kaçmasına yardım eden adamlar da GPS cihazının nerede olduğunu biliyorlarmış. | Open Subtitles | وأن الرجال الذين ساعدوه على الهرب عرفوا مكان متعقب جهاز تحديد المواقع |
kaçmana yardım etmeye çalışıyordum ama çok geç kalmıştım. | Open Subtitles | كنت أحاول مساعتك على الهرب لكني وصلت متأخراً |
Çoğunuzun Kaçmak için onlara yardım ettiğinin, hatta şimdi bile onları sakladığınızın farkındayız. | Open Subtitles | ونحن نعرف ان الكثير منكم ساعدوهم على الهرب كما ساعدوهم على الاختباء في هذه اللحظة |
Redhead Nakavt'a kaçması için yardım ediyordu. ateş etmeden. | Open Subtitles | كان (كاروت) يساعد(ناد) القوي على الهرب بدون إطلاق رصاصة واحدة |
Burada geçirdiği bir haftada, bir görevliyi bıçakladı, yangın başlattı ve başka bir hastanın kaçışına yardım etti. | Open Subtitles | خلالأسبوعواحدفقط هنا .. طعنتشخصاً،وأشعلتحريقاً.. وساعدت مريضة على الهرب |
Yani, Efendi Richie, Cadbury'nin kaçmasına yardımcı oldu. | Open Subtitles | إذاً السيد ريتشي ساعد كادبوري على الهرب من السجن. |
Onun kaçmasına yardım ettiğine eminim. | Open Subtitles | كنت متأكدة أنه الشخص الذى ساعدها على الهرب. |
- Seçeneklerimiz daralıyor. - Ecks hareket halinde. Sever kaçmasına yardım etmiş. | Open Subtitles | خياراتنا تنفد إكس متحرك , سيفير ساعدته على الهرب |
Yeğenin binaya sızdı ve kızın kaçmasına yardım etti. | Open Subtitles | إبن أخيك إقتحم المكان وساعد الفتاة على الهرب |
İşte bu yüzden Corneli'ya karşı savaşmaktansa asıl yapmamız gereken Katase'nin kaçmasına yardım etmek değil mi? Ougi, biz kimiz? | Open Subtitles | أليس من المهم مساعدة الجنرال كاتاس على الهرب بدلاً من القتال ضد كورنيليا؟ |
Birliğinin başkanı olmuş ve kısa süre önce bazı mahkûmların kaçmasına yardım etmiş. Yardım mı etmiş? | Open Subtitles | إنه رئيس وحدته الأن , لقد ساعد بعض المساجين على الهرب مؤخراً |
Yani benden kaçmana yardım eden insanlar. | Open Subtitles | نفس الأشخاص الذين ساعدوك . على الهرب مني |
Başlığı tak, Penguen'i öldür ben kaçmana yardım edeceğim. | Open Subtitles | لذا ضع القلنسوة وأقتل البطريق وسأساعدك على الهرب |
Kaçmak için fazla yaşlıyız, Miles. | Open Subtitles | هل اصبحنا كبارا على الهرب ، ميلز |
Kaçmak için çok yaşlandık, Miles. | Open Subtitles | هل اصبحنا كبارا على الهرب ، ميلز |
Hayley'ye kızımla birlikte kaçması için yardım mı ettin? | Open Subtitles | عاونت (هيلي) على الهرب بابنتي. |
Peter'a kaçması için nasıl yardım ettin. | Open Subtitles | وكيف ساعدتِ (بيتر) على الهرب منه. |
Burada geçirdiği bir haftada, bir görevliyi bıçakladı, yangın başlattı ve başka bir hastanın kaçışına yardım etti. | Open Subtitles | خلالأسبوعواحدفقط هنا .. طعنتشخصاً،وأشعلتحريقاً.. وساعدت مريضة على الهرب |
Geçen geceki sis bombası hırsızın kaçmasını sağladı. | Open Subtitles | ستار الدخان الذي كان موجود في الليلة الماضية هو لمساعدة اللص على الهرب |
ipuçlarını ve kaçmalarına yardım edeni görecek kanıtları arayan ekip şu anda orada. | Open Subtitles | التقنيّون في المنزل، يفحصونه بحثاً عن البصمات وأيّ أدلة أخرى تدلّ على معرفة مَن ساعد هذان الإثنان على الهرب. |