Siz motive olamamış, umursamaz, bencil dikkatsiz ve bu hastanede kendi Hayatım için en son güveneceğim insanlarsınız. | Open Subtitles | أنتم غيرُ مهتمّين، مهملون، أنانيّون مشوّشون، وآخرُ من يمكن أن آمنهم على حياتي في هذا المشفى |
Şimdi de Hayatım için koşuyorum. | Open Subtitles | الآن أنا أركض حفاظاً على حياتي مرة أخرى. |
Ona hayatım pahasına güvenirim. | Open Subtitles | الأخت الكبيرة التي لم أحظى بها. أثق بها على حياتي. |
Korkunun hayatımı kontrol etmesine veya seninkini mahvetmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أدع الخوف يسيطر على حياتي أو أن يدمر حياتك |
Yok, bu çocuğu saf bir şekilde sevdiğine hayatım üzerine bahse girerim. | Open Subtitles | لا، أراهن على حياتي على أنه يحب هذه الطفلة بطريقة نقية جداً |
Anlaşıldı. Benim özel hayatıma bir göz atalım. | Open Subtitles | هذا عادل بما فيه الكفاية, لمً لا نذهب مباشرةً لنلقِ نظرة على حياتي الشخصية؟ |
Hayatım için endişelenmem gerektiğini biliyorum ama sana bakınca bir rahatlıyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم أنني يجب أن أكون خائفاً على حياتي لكن هناك شيء بشأنك يهون عليّ الأمر |
Aralık başından beri buradayım ve Hayatım için endişe duyuyorum. | Open Subtitles | كنت هنا في أوائل كانون الأول/ديسمبر، خائف على حياتي. |
Hayatım için kaçmaktan ve saklanmaktan yoruldum. | Open Subtitles | وأنا مريض ومتعب من الجري على حياتي |
Sana hayatım pahasına güvenebileceğime emin olmalıyım, sonuna kadar. | Open Subtitles | يجب أن أكون متأكداً، و 100٪ على يقين، أنه يمكنني أن أئتمنك على حياتي أو أي شيء. |
hayatım pahasına onlara güvenirim. | Open Subtitles | انا استطيع الوثوق بهم على حياتي |
Farazi olarak sordum diyelim. Ayrıca, ona hayatım pahasına güvenirim. | Open Subtitles | بالاظافة الى انني أأتمنه على حياتي |
Bunlara hayatımı teslim ediyorum. Gitmelerini istemek hakaret olur. | Open Subtitles | أنا ائتمن هؤلاء الرجال على حياتي يا سيناتور و ستكون إهانة أن أطالبهم بالمغادرة |
Bütün bunlar hiçbir şey demek değil. Güven olmadıkça paranın, bütün bunların anlamı yok. Sana hayatımı emanet edecek kadar güvenebilmeliyim. | Open Subtitles | كل هذة الأشياء لا قيمة لها بدون الثقة لأني مضطر لأن أأتمنك على حياتي |
Sana hayatımı emanet edebilmeliyim. Anlıyor musun? | Open Subtitles | يجب أن أتمكن من أن آتمنك على حياتي هل فهمتي؟ |
22 000 dolar biriktirdim bile. Size hayatım üzerine yemin ederim ki bunu yapabilirim. | Open Subtitles | جئت بـ22000 دولار وأنا أحلف بالله على حياتي |
Hiçbiri. Aşk hayatım üzerine bahse girmeyi bırak... - ...ya da eksikliği üzerine. | Open Subtitles | ليست واحدة منهن، كفي عن المراهنة على حياتي العاطفية أو قلة عاطفتي |
Hadi ama! hayatım üzerine imza attım ya! Daha ne istiyorsun? | Open Subtitles | لقد وقعتُ بالفعل على حياتي ماذا تريدين أكثر من ذلك؟ |
Sen onları söyledikten sonra, hayatıma bir göz attım ve şey olmaktan bıktığıma karar verdim. | Open Subtitles | عندما قلت تلك الأشياء ألقيت نظرة على حياتي .. وأدركت أنني سئمت من أن أحيا كـ |
Onlara canımı emanet ederim ama seninkini etmem. | Open Subtitles | أنا أئتمنهم على حياتي ولكن ليس على حياتك |
Bu tesadüf karşılaşmanın hayatımda çok büyük bir etkisi oldu. | Open Subtitles | اذا لقاء عشوائي كان له هذا التأثير الضخم. على حياتي. |
Üzgünüm ama hayatımı derinden mahveden bir şey yaptın ve... ..sanırım içimden seni bağışlamak gelmiyor. | Open Subtitles | عملتشيء . أثر على حياتي . .. |
Ama bir an için, yaşadığımı hissettirdi hayatım üzerinde kontrolüm olduğunu. | Open Subtitles | لكن بالنسبة لي في ذلك الوقت جعلني أشعر أنني كنت حية وجعلني أشعر ببعض السيطرة على حياتي |
Sanki hayatımın çevresinde bir sis bulutu vardı ve sen gelince birdenbire dağıldı. | Open Subtitles | كما لو انه كان هذا الضباب مخيماً على حياتي ومعك كل ذلك تلاشى |