"على سلاح" - Traduction Arabe en Turc

    • bir silah
        
    • silahının üzerinde
        
    • silahını
        
    • silahında
        
    • aletinin üzerinde
        
    • silah için
        
    • aletinde de
        
    • silahı üzerine
        
    • silahına bulaştı
        
    • silahının üstünde
        
    • silahının üzerindeki
        
    • silah üzerinde
        
    • silahı üzerinde
        
    bir silah dükkânını soyduğunu, içkili olarak araba kullandığını biliyoruz. Open Subtitles نعلم أنك قمت بالسطو على سلاح ونعلم أنك تقود السيارة و أنت ثمًلا
    Duvarda çizikler. Muhtemelen bir silah bilenmiş. Open Subtitles عنده خدوش على الحائط ربما حصل على سلاح حاد
    Bay Fellig, suç mahallindeki cinayet silahının üzerinde parmak izleriniz bulundu. Open Subtitles السّيد فيليج بصمات أصابعك وجدت على سلاح القتل في مشهد الجريمة.
    Bir gün babasının silahını bulup okula getiren küçük bir çocuk görüyorum. Open Subtitles أرى فتى صغير عثر على سلاح والده وأخذه للمدرسه فى يوم ما
    Hiç görmediğini iddia ettiğin cinayet silahında parmak izin var. Open Subtitles بصمتك على سلاح الجريمة الذي قلت أنك لم تريه أبداً
    Ağabey bunu getiriyor, epitel hücrelerin cinayet aletinin üzerinde ne aradığını açıklıyor. Open Subtitles الأخ الأكبر يحضرها لتفسير لماذا خلاياه الظهارية على سلاح الجريمة بكامله
    Amerikan hükümetinin 2 milyar dolar harcamasını istiyordu, ama yeni bir silah için değil, her Rus vatandaşı için iyi yapılmış iki çift ayakkabı satın almak için. Open Subtitles أراد من الحكومة الأمريكيّة إنفاق ملياري دولار, لكن ليس على سلاح جديد, بل لشراء زوج من الأحذية الجيّدة الصنع لكلّ مواطن روسيّ.
    Ama ortada bir ceset var ve cinayet aletinde de parmak izin. Open Subtitles لكن بحوزتهم الجثة و بصمات أصابعكِ على سلاح الجريمة
    Halen cinayet silahı üzerine mi çalışıyorsun? Open Subtitles مازلت تعمل على سلاح الجريمة؟
    Parmak izin havada uçup mu cinayet silahına bulaştı? Open Subtitles إذاً بصمات أصابعك هي نوعاً ما طفت على سلاح القتل؟
    Cinayet silahının üstünde kesinlikle uranyum var. Open Subtitles هناك يورانيوم على سلاح الجريمة بلا ريب
    Doğru ama cinayet silahının üzerindeki DNA kanıtlar. Open Subtitles كلاّ، لكن الحمض النووي على سلاح الجريمة سيُثبت ذلك.
    Tamam. Pike serbest kaldı. bir silah buldu ve peşimizden geldi. Open Subtitles حسنا تحرر بيك وحصل على سلاح وهدننا هذه قصتنا
    Ayrıca bir silah alıp kokain ticaretine girmeyi düşünüyorum. Open Subtitles كما أفكر أيضاً على أن أحصل على سلاح و أتاجر في الممنوعات
    Büyük bir mücadele olacak... ama olası bir silah üzerinde çalışıyoruz, Open Subtitles إنه يشكل تحدياً عظيماً لكننا نعمل على سلاح محتمل
    Ama iyi haber şu ki, cinayet silahının üzerinde bir eşleşme bulduk. Open Subtitles والنبأ السار هو أننا وجدنا تطابقاً من الحمض النووي على سلاح الجريمة
    Cinayet silahının üzerinde onunkilerden başka parmak izi yoktu. Open Subtitles عدم وجود بصمات .على سلاح الجريمه بخلافها
    Elleri kızın kanıyla kaplı, ve parmak izleri cinayet silahının üzerinde. Open Subtitles يداه مغطيتان بدمائها, و بصمات أصابعه على سلاح الجريمة
    Marianna Terranova, cinayet silahını nereden buldunuz? Open Subtitles ماريانينا متيرانوفا من أين حصلتي على سلاح الجريمة؟
    Ki o izlerin cinayet silahında bulduğumuz izlere uyacağını düşünüyoruz. Open Subtitles والتي نعتقد أنها ستطابق البصمة التي وجدناها على سلاح الجريمة
    Cinayet aletinin üzerinde parmak iziniz bulundu. Open Subtitles وجدوا بصماتك على سلاح الجريمة.
    - Muhtemelen çalışmayan bir silah için amma çok para. Open Subtitles هذا مال كثير على سلاح لا يستعمل
    Ama ortada bir ceset var ve cinayet aletinde de parmak izin. Open Subtitles لكن بحوزتهم الجثة و بصمات أصابعكِ على سلاح الجريمة
    Suçu size yıkmak için parayı orada bıraktı Laura'nın cep telefonunu tekrar odaya koydu ve cinayet silahı üzerine sizin parmak izinizi koymayı da ihmal etmedi. Open Subtitles ‫لقد ترك المال لتجريمك ‫وترك هاتف (لورا) في الغرفة ‫وتأكد من أن بصماتك ‫كانت على سلاح الجريمة
    Anlayamadığım şey nasıl oldu da adamın kanı cinayet silahına bulaştı? Open Subtitles الشيء الذي لا أستطيع إكتشافه كيف وصل دمّ هذا الرجل على سلاح الجريمة
    Cinayet silahının üstünde Martha Johnson'ın ve Kyle'ın dışında başka bir DNA varmış. Open Subtitles وجد حمض نووي آخر على سلاح الجريمة عدا عن حمضي (مارثا جونسون) و (كايل)
    Jack Anderson'un evinden aldığımız örnek izler, cinayet silahının üzerindeki izlerle uyuşuyor. Open Subtitles البصمات التي رُفِعت من على سلاح الجريمة تتطابق مع البصمات التي أخذناها من منزل "جاك أندرسون".
    Yeni bir Nazi silahı üzerinde çalışılırken kaza olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles أعتقد بأننا عثرنا صدفة على سلاح نازي جديد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus