"على ضفة" - Traduction Arabe en Turc

    • kıyısında
        
    • kenarında
        
    Bir süre sonra, iki erkek geyik göl kıyısında dövüştüler. Open Subtitles وفي وقت لاحق، تقاتل الأيلان على ضفة النهر
    Nehir kıyısında bulunmuş. Bir kedim var. ve ona aşırı düşkünüm. Open Subtitles لقد وُجِدت على ضفة النهر هذه ورقة مستهلكة
    Nehir kıyısında yarı baygın bulduğun çocuğu hiç aklına getirmedin mi? Open Subtitles حسناً ، ألم يسبق لكِ أن تذكرتِ الفتى الذي أوشك أن يغرق على ضفة النهر؟
    Daha yeni nehir kenarında bir ev aldım. Senden ne haber? Open Subtitles و مؤخراً إشتريت منزلاً على ضفة النهر ، و أنت ؟
    her şey nehir kenarında Dinah ile otururken başladı. Open Subtitles لقد بدأ كل شيء بينما كنت جالسة على ضفة النهر مع دينا
    belki bir nehir kenarında bulurum diye. Open Subtitles تمنيت أن أراقبك وأنت تمشين على ضفة النهر
    Şimdi nehir kıyısında babanın alçalışını itibardan düşüşünü, saygınlığını kaybedişini izlediğin ânı aklına getir. Open Subtitles و الآن، ارجع بذاكرتك الى الوراء الى اللحظة عندما كنت تقف على ضفة النهر و تشاهد على والدك الخزي و العار
    Kardeşim önümüzde Büyük Kara Ayak nehrinin kıyısında değil yeryüzünün üstünde asılı duruyordu. Open Subtitles وقف اخى فى الجهه المقابله لنا ليس على ضفة نهر البلاكفوت الكبير ... ولكن علقت فوق الأرض،...
    Bir kayın, bir üvez ağacı Nehir kıyısında bir söğüt... Open Subtitles "عصا من شجر الروان" "صفصاف على ضفة النهر"
    Nehrin kıyısında sadık milislerle karşılaştım. Open Subtitles جئت عبر الميليشيات الموارية" "على ضفة النهر
    Michigan gölünün kıyısında konumlanmış birinci sınıf bir rehabilitasyon kurumu. Open Subtitles مؤسسة اعادة تأهيل من الطراز الاول " تقع على ضفة بحيرة مدينة " ميشيغان
    Göl kıyısında çakıllarla oynadılar. Open Subtitles لعبوا على ضفة البحيرة
    - Nehir kıyısında oturuyor. - Ne yapıyor? Open Subtitles إنه يجلس على ضفة النهر- ماذا يفعل؟
    Beni nehir kıyısında indirebilirsin. Open Subtitles يمكنك أن تنزلني على ضفة النهر
    "Karanlık gecelerde, insanlar onu nehrin kıyısında yürüyüp çocukları için ağlarken görür." Open Subtitles "كثيراً ما يراها الناس في ليلة مظلمة، تسير على ضفة النهر... "وتصرخ منادية أطفالها."
    Nehir kenarında bazı taze izlere rastladık. Open Subtitles على ضفة النهر، وجدنا بعض الآثار الحديثة.
    Vadinin kenarında iki köklü aile uyum içinde yaşıyordu. Open Subtitles عائلتان قديمتان عاشتا بإنسجام على ضفة الوادي
    Çamurlu bir ırmak kenarında uyandınız. Etrafınızda tehlikeli ıssız bir orman var. Open Subtitles إستيقظتم على ضفة نهر موحله و تحيط بكم أدغال موحشه
    Nehrin kenarında, kıyıdan uzaklaşmalarını izledim. Open Subtitles لذا ، كنت هناك واقف على ضفة النهر أشاهد الأستعدادات
    Nehir kenarında buLundu. Open Subtitles وجد مقتولاً بالرصاص على ضفة النهر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus