"على طبق من" - Traduction Arabe en Turc

    • bir tepside
        
    • bir tabakta
        
    • tepsi içinde
        
    • tepside sundun
        
    • tepside sunuyor
        
    - Biz verdik, hayatım. Gümüş bir tepside hem de. Open Subtitles ونحن يا حبيبي فعلنا ذلك على طبق من الفضة
    Bunu anladığın andan itibaren dünya sana gümüş bir tepside sunulmuş gibidir. Open Subtitles بمجرد أن تفهم هذا، كما تعلم إنه كما لو أن العالم قُدِّمَ إليك على طبق من ذهب
    Demin kelleni gümüş bir tabakta sundu onlara. Open Subtitles لقد سلمتهم لتوها رأسك على طبق من الفضة
    İnsanlığı bir tabakta sunmakta onlara yardım etmek istiyor musun? Open Subtitles اتريد ان تسلم رؤسهم على طبق من فضه ؟
    Hayatımı gümüş tepsi içinde çocuklarıma sundum. Open Subtitles انا عطيت اطفالي حياتي على طبق من فضه
    Suçlunun kafasını gümüş tepside sundun ve Fitz en ufak bir şüphede bile bulunmadı. Open Subtitles لقد أوصلت رأس المجرم على طبق من ذهب, وفيتز لا يملك أدنى فكرة
    Kendini bize gümüş tepside sunuyor, bunu göremiyor musunuz? Open Subtitles الآن و قد ظهر شخص على طبق من فضة و أنتم حتى لا تريدون التفكير بالأمر
    Evet, ve evet, desteğimiz için gümüş bir tepside takas. Open Subtitles نعم ونعم، على طبق من ذهب مقابل دعمنا
    Ve sen de bana bu fırsatı fare pençesi ellerinle gümüş bir tepside sundun. Open Subtitles وانتِ وضعت ذلك على طبق من فضة بيديك
    Neden dünyayı gümüş bir tepside sunmadınız? Belki de verdik. Open Subtitles انتم أخذتم العالم على طبق من فضه!
    Bunu sana gümüş bir tepside sunarım. Open Subtitles سأعطيك هذا على طبق من فضة
    Sana yüzyıIın anlaşmasını lanet olasıca bir tabakta sunuyorum. Open Subtitles أسلمك صفقة القرن على طبق من ذهب.
    Ama bir tabakta önüne sunulmasını istiyor. Open Subtitles ولكنها تريده على طبق من ذهب.
    Size onları bir tabakta sundum. Open Subtitles قدمتهما لكما على طبق من الذهب
    Yani, Reddington'u FBI'a gümüş bir tabakta sundun... Open Subtitles أنتِ قُمتِ بتقديم (ريدينجتون) على طبق من فضة للمكتب الفيدرالي إذن
    Ona bunu gümüş tepsi içinde sundum. Open Subtitles سلّمتهـا إليه على طبق من فضّة
    Ama şimdi Aidan ailesini gümüş tepside sunuyor ve tanışmak istediğimden emin değilim. Open Subtitles الآن، ايدين وأبوس]؛ تقديم الصورة كلا والديه على طبق من فضة وأنا لست متأكدا أريد لتلبيتها. ربما يكون قريبا جدا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus