| Nijerya bir ülke olmadan önce içlerdeki derelerin balıkçıları Lagos lagununa gelmeye başladı ve kıyı boyunca köyler kurdular. | TED | قبل أن تصبح نيجيريا دولة، بدء الصيادون من الجداول المائية النزول إلى بحيرة لاغوس وأنشأوا القرى على طول الساحل. |
| Göç eden turnalar şu ana dek kıyı boyunca yaklaşık 2,000 km. yol kat ettiler. | Open Subtitles | المهاجره وحتى الآن تسافر أكثر من 2,000 كيلومتر جنوبا على طول الساحل |
| Yaz yağmurları kısa sürebilir ve yağmur durduğunda su seviyesi kıyı boyunca birçok ırmakta hızla düşer. | Open Subtitles | قد تكون الأمطار الصيفية قصيرة، وعندما تتوقّف فإن منسوب الماء في العديد من الأنهار على طول الساحل يهبط بسرعة |
| Sahil boyunca ilerlememiz gerekiyor, dağları aşıp, yeni bir sinyal yakarız. | Open Subtitles | يجب أن نبحر للأمام على طول الساحل و نبتعد عن الجبال و نشعل النيران |
| Günler içinde doğu yakası kıyısı boyunca dağılmış olacak. | Open Subtitles | خلال أيّام، سينتشر على طول الساحل الشرقيّ. |
| toplu göç raporları ve sahil şeridi binlerce deniz hayvanı arasından Avrupa sahil şeridi boyunca öncüler gibi görünüyor tutulmaya. | Open Subtitles | تقارير عن هجرات جماعية وتمضي بأتجاه والألاف من الحيوانات البحرية على طول الساحل الأوروبي يبُد ان تكون نذور لأجل الكسوف |
| Yumurtlayan ringa balıkları birkaç güne gözden kaybolacak ve balık sürüleri de kıyı boyunca dağılacak. | Open Subtitles | سيتوافر نتاج الرّنكة على ظرف أيام وحينها ستنتشر أسراب السمك على طول الساحل |
| Savunma kuvvetleri eğitildi ve uyarı için kıyı boyunca işaret ateşleri hazırlandı. | Open Subtitles | قوات الدفاع مستعدة والمنارات متأهبة على طول الساحل للإنذار |
| Birkaç gün kıyı boyunca beslenecek ve yoluna devam edecek. | Open Subtitles | سوف يتغذى على طول الساحل لبضعة أيام ثم يرحل |
| Artak akbabaların çoğu için kıyı boyunca kuzeye kanat çırpma vakti. | Open Subtitles | بالنسبة لكثير من النسور ،ان الوقت قد حان للتوجه شمالا على طول الساحل. |
| ...Fairfax'de durum çok iyi değil ve kıyı boyunca dondurucu soğuklara maruz kalacağımızdan, en düşük sıcaklıklarımız olacak. | Open Subtitles | الوضع ليس أفضل في فيرفاكس ..و على طول الساحل أكثر درجات حرارة منخفضة لدينا سنخطو في الثلوج |
| Fairfax'de durum çok iyi değil ve kıyı boyunca dondurucu soğuklara maruz kalacağımızdan, en düşük sıcaklıklarımız olacak. | Open Subtitles | الوضع ليس أفضل في فيرفاكس و على طول الساحل أكثر درجات حرارة منخفضة لدينا سنخطو في الثلوج |
| Arkadaşımın demek istediği hepimizin bildiği gibi kutup ayıları kıyı yırtıcılarıdır ama kıyı boyunca seyahat etmediğimizden önerilen önlemler bizim zaman ölçeğimiz için geçerli değil. | Open Subtitles | ما يقصده صديقي أه منذ ذلك الحين كما نعلم جميعاً الدببة القطبية هي حيوانات ضارية ساحلية ونحن لا نسافر على طول الساحل |
| Sahil boyunca devriye vardı ve hava çok soğuktu. | Open Subtitles | كانت الدوريات منتشرة على طول الساحل وكان الجو بارداً |
| Sahil boyunca kolları dolaşırlar. Herhangi bir yerde olabilir. | Open Subtitles | هناك فروع للنادي على طول الساحل قد يكون في أي مكان |
| Dört uçağımız Sahil boyunca devriye geziyor. | Open Subtitles | لدي أربعة دوريات يدرون على طول الساحل |
| Doğu deniz kıyısı boyunca tipi uyarısı var. | Open Subtitles | تحذير عاصفة ثلجية قوية على طول الساحل الشرقي. |
| Hunter tropikal fırtınası Tayland'ın güney kıyısı boyunca ilerliyor. | Open Subtitles | العاصفة الاستوائية هنتر تتحرك على طول الساحل الجنوبي من تايلند |
| Bunlardan biri Doğu kıyısı boyunca Florida, Georgia, Carolina ve Virginia'dan Washington DC, Philadelphia, New Jersey, New York ve Batı Kıyısı'na olan göçtü. | TED | كان إحداها الهجرة على طول الساحل الشرقي من فلوريدا وجورجيا وكارولينا وفرجينيا إلى واشنطن وفيلادلفيا ونيوجيرسي ونيويورك والساحل الشرقي. |
| 1990'da, doğu sahil şeridi boyunca yayılmış, on kurban bulundu. | Open Subtitles | بحلول 1990 وجدنا 10 ضحايا, على طول الساحل الشرقي. |
| Bir tanesinin bütün doğu sahil şeridi boyunca ayakkabı mağazaları var. | Open Subtitles | واحد يملك مجموعة من محلات الاحذية على طول الساحل الشرقى |
| Takip edecekleri rota insan faaliyetlerinin hayli yoğun olduğu bir sahil şeridi boyunca ilerliyor. | Open Subtitles | على طول الساحل وقد أثر بشكل كبير على النشاط البشري |