| ...şimdi olgun bir kadınım. Ve,bu yol boyunca,bir kaç şey öğrendim. | TED | وأنا امرأة كبيرة الآن. وقد تعلمت أشياء قليلة على طول الطريق. |
| yol boyunca bazı şeyler görürsen de, soru sormak yok. | Open Subtitles | أي شيء قد تشاهده على طول الطريق بدون طرح أسئلة |
| Trendeydik... tren durdu ve polis geldi daha sonra tüm yolu koşarak buraya geldik.. | Open Subtitles | كنا في القطار، توقف القطار، وجاءت الشرطة، جرينا على طول الطريق هنا، و وجدنا هنا شرطة أكثر. |
| Hırvatistan'a kadar tüm yolu bize bazı bilgiler vermek için mi geldin? | Open Subtitles | جئت للتو على طول الطريق إلى كرواتيا فقط لتعطينا بعض البحوث؟ |
| Bu Yolda son zamanlarda çok baskın olmuş diyorlar. | Open Subtitles | يقولون انه كان هناك العديد من هذه الهجمات على طول الطريق |
| O gece Sonuna kadar gittik ve yapan sadece biz değildik. | Open Subtitles | تلك الليلة ذهبنا على طول الطريق. ونحن weren وأبوس]؛ ر الوحيدة. |
| ¶ Savaş arabamızı süreriz. ¶ | Open Subtitles | * لذا، سوف نناديء الأسماء القديمة على طول الطريق * |
| Central City'den o kadar yolu ne aradığınızı bilmeden mi geldiniz? | Open Subtitles | أنت تأتي على طول الطريق من وسط المدينة، كنت لا تعرف ما كنت تبحث عنه؟ |
| Chapultepec Kalesi'ne kadar yol boyunca konfetilerle geçit töreni mi yapalım? | Open Subtitles | نعطيهم موكباً مع حلويات على طول الطريق حتى قلعة تشابولتيبيك ؟ |
| # Zilleri çıngırdat, zilleri çıngırdat yol boyunca çıngırdat # | Open Subtitles | ♪ أجراس جلجل، جلجل أجراس، جلجل على طول الطريق ♪ |
| yol boyunca ilerlerken bir noktada canının istediğinin bu olduğunu fark etti. | Open Subtitles | وفي مكان ما على طول الطريق اكتشف أن له مهارة في ذلك |
| Nextpedition, yol boyunca şaşırtıcı ayrıntılarıyla yolculuğu bir oyuna dönüştürüyor. | TED | نيكستبيديشن تحول الرحلة إلى لعبة، بتغيرات مفاجئة وتحولات على طول الطريق. |
| yol boyunca türbeleri, çamlari ve daha birçok şeyi görebilirsiniz. | TED | يمكنك رؤية المقابر وأشجار الصنوبر على طول الطريق. |
| - ve tüm yolu bu parti için mi geldin? | Open Subtitles | وجاء لك على طول الطريق هنا للحصول على الحزب؟ |
| Başarılı olması için kuşların microlight ile tüm yolu katedecek kadar güçlü olması gerekiyor. | Open Subtitles | لتحقيق النجاح ، يجب أن تكون الطيور لائقة بدرجة كافية لمواكبة الطائرة الشراعية على طول الطريق. |
| Sahile doğru tüm yolu git, tam sağ tarafta. | Open Subtitles | على طول الطريق وصولاً إلى الشاطىء وبقدر ما يمكنك الذهاب وستكون على يمينك |
| Güzel. Boşanmaya giden Yolda bir çok durak vardır. | Open Subtitles | جيد، هنالك توقفات عديدة على طول الطريق نحو الطلاق |
| General, yolun Sonuna kadar gidiyor. Tao Tei duvarı aştı. | Open Subtitles | جنرال، لقد اخترقت الوحوش الضارية السور بنفقٍ يمتد على طول الطريق |
| ¶ Savaş arabamızı süreriz. ¶ | Open Subtitles | * لذا، سوف نناديء الأسماء القديمة على طول الطريق * |
| Yine de o kadar yolu Mary'nin yaptığı gibi gitmezdim. | Open Subtitles | ولكن أن كنت أبدا ذهب على طول الطريق في جميع أنحاء البلاد كما فعل مريم، وإن كان. |
| Gerçekten onca yolu kötü seçimlerimi tartışmak için mi kat ettin? | Open Subtitles | أتيت حقا على طول الطريق هنا لمناقشة اختياراتي الفقراء؟ |
| Buna orak deniyor. Kafanızın ön kısmından arka kısmına kadar uzanıyor. Oldukça sert bir şey. | TED | والتي تسمى بالمنجل، وهي تبدأ من مقدمة الرأس على طول الطريق حتى مؤخرة الرأس، وهي صلبة جداً. |