| Rakibinizi, ayaktayken savurup sırt üstü düşürseniz o zaman 3 puan kazanırsınız. | Open Subtitles | إن ألقيت خصمك على ظهره من وضعية الوقوف فستحصلين على ثلاث نقاط |
| Neden eve götürür götürmez sırt üstü düştü? | Open Subtitles | لماذا وقع على ظهره عندما وصلت الى البيت؟ |
| Sırtındaki ve başının iki yanındaki küçük, saydam yüzgeçleri dalgalandırarak kendini ilerletir. | Open Subtitles | يدفع نفسه بتموج الزعانف الشفافة الصغيرة جدا على ظهره وعلى جانبى رأسه |
| Sırtındaki ve başındaki 3. derece yanıklar yüzünden nefes alamıyormuş. | Open Subtitles | الفشل التنفسي. صنف ثلاثة حروق على ظهره وفروة رأسه. |
| O, şehir merkezine doğru ilerlerken bir papaz da sırtında bir kadın taşıyarak piramidin tepesine çıkıyor. | TED | تشق طريقها إلى وسط المدينة، حيث يحمل كاهن امرأة على ظهره إلى أعلى الهرم. |
| Filminde sırtında bir boşluk var, böylece geleceği görebiliyor. | Open Subtitles | في الفيلم كان هناك فراغ على ظهره يمكنك رؤية المستقبل من خلاله |
| - Ross ne zaman kadeh kaldırsa herkes ağlar, onu kucaklar ve sırtını sıvazlarlar. | Open Subtitles | لا، حقا، في أي وقت روس يجعل نخب، الجميع يبكي والربتات له على ظهره. |
| Norveç mavisi sırt üstü takılmayı sever. Güzel tüyler. | Open Subtitles | حسناً, النرويجي الأزرق يفضل الوقوع على ظهره. |
| Bobby. Eğer sırt üstü yatmışsa, onu çevirmen gerekir. | Open Subtitles | بوبي إذا نام على ظهره فحتما عليك ان تديره حتى ينتهي |
| Bobby. Eğer sırt üstü yatmışsa, onu çevirmen gerekir. | Open Subtitles | بوبي إذا نام على ظهره فحتما عليك ان تديره حتى ينتهي |
| Ya sırt üstü dönerse ve dışkılığı sümük dolarsa? | Open Subtitles | ماذا إن استدار على ظهره وسيلان أنفه سدّ مُخاطه؟ |
| Ona göz kulak ol, bir şeyler yemesini sağla, ...ve sırt üstü yatmasına izin verme. | Open Subtitles | راقبه ، تأكد من أنه يأكل و لا تدعه ينام على ظهره |
| Sırtındaki kurşunun çıktığı noktada bulunan barut izleri silahın kalbin üstünde tutulduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | أثار بقايا الرماد و الجرح الخارجي على ظهره يدل على أن السلاح حمل بشكل مباشر إلى القلب |
| En son ne zaman yabancı bir kadın önünüzde soyundu ve Sırtındaki kocaman mor bir lekeyi gösterip "O şey ne öyle?" diye sordu? | Open Subtitles | متى كانت آخر مرة رأيت فيها شخص غريب عنك تماماً, يقف عارياً أمامك ويشير إلى لطخة بنفسجية على ظهره ويسألك |
| Sırtındaki yara da o zamandan kalma. | Open Subtitles | الندبة التي على ظهره كانت من ذلك الوقت أيضاً |
| Müşterimiz kayboldu... sırtında, bir hedef tahtasının varlığından habersiz. | Open Subtitles | عميلنا أختفى مع هدف على ظهره هو لا يعرف حتى ذلك |
| sırtında bir gps giysileri ile hiçbir şey ama, | Open Subtitles | لكن مع شيء من الملابس و جهاز التعقب على ظهره |
| Hayalet atlının kırbacı yeterince derine girmemişti, ama sırtında bir kesik bıraktı. | Open Subtitles | سوط الفارس الشبح لم ينغرس في لحمه بما يكفي لقتله لكنه ترك جرحًا بليغًا على ظهره. |
| Çok açık bir şekilde görülüyor ki bir kişi bir binadan atılıp sırtını sert bir yüzeye çarptığında, sonradan biraz canı acıyor. | Open Subtitles | أظنك لم تفهمني واضح تماماً أنه إن سقط أحد على ظهره من مبنى مرتفع |
| Hadi,her zaman yaptığımız gibi onun sırtında seks yapalım. | Open Subtitles | لنمارس الجنس على ظهره كما كنا نفعل مسبقاً |
| - Sırtına bir parazit takmaları onun suçu değil. | Open Subtitles | ليس ذنبه إن وضعوا طفيلياً على ظهره |
| Kaydı, sırtüstü düştü ve diğer kolunu kapıya çarptı. | Open Subtitles | لقد انزلق ووقع على ظهره وضرب ذراعه الآخر على الباب |